49 rehine karşı 49 tank

kolibandi
musulda rehin alınan türk bürokratların kurtarılmasına karşı ışid`le yapılan pazarlığın sonucundaki takas olduğu iddia edilen durumdur.

49 insanın gözünden bakıldığında önemsiz olan o 49 tankın kaç kişiyi öldüreceğini düşünmek bile insan olanın canını acıtıyor.

devletin dış politikadaki beceriksizliğinin sonucu rehin alınan bürokratların kurtuluşu türkiye halklarını ne kadar mutlu etmiş ise takasta verildiği iddia edilen tankların öldüreceği çocuk-kadın-yaşlı-genç yani kısacası insanları düşünmek çok zor.
http://www.odatv.com/n.php?n=49-rehineye-karsilik-iside-49-tank-boyle-teslim-edildi-2109141200
gorgoyth
Türkiye devletinin resmi olarak kabullenmesinin imkansız olduğu lakin hükümet kanadının daha önce uyguladığı dış politikaya dayanarak mümkün olduğunu düşündüren mevzudur.
Mesele uygulanan politika değil, tutarlılıktır. Ülkeler uluslararası tabanlarda tüzel kişilik olarak görülebilir. Bunun sonucu her ülkenin uyguladığı politika doğrultusunda şekillenen bir kişilik grafiği çıkarılır. Bir ülkenin muarızı olan başka bir ülke, muarızı olduğu ülkenin kendi aleyhinde ki dış politikasını elbette normal karşılayacaktır. Böylece her ülkenin dış politikada ve eylemlerinde çizeceği bir istikamet belirlenmiş olur. Buda belli ülkelerin başka belli ülkelerle dostluk kurmasını sağlar çünkü bildiğimiz üzre ülkelerin dostlukları çıkarların paralelliğine bağlıdır. Ülkeler, hükümetler değiştikçe dış politikalarında köklü değişiklikler yapmazlar İngiltere`nin veya İspanya`nın dış politika geçmişini araştırabilirsiniz.
Yukarıda belirttiğim sebeplerden ötürü ülkelerin kişilikleri olduğunu bir gerçek olarak ele alırsak; bizim dış politikamızın sorunu yanlış olması değildir. Bir dış politikaya yanlış demek etik değildir. Hükümet yanlısı insanlar bu politikayı doğru olarak görüyor ve oy veriyorsa bize saygı duymak düşer. Mesele uygulanan politikada tutarsızlık olmasıdır.
Başka bir deyişle; mesele, ülkemizin kişiliksizleştirilmesidir.
IŞİD gibi bir serseri mayının eline silah verilmesi belki İngilizlerin Orta-doğu olarak adlandırdığı ülkemizin güney ve güney-doğusunda kalan bölgenin sürekli karışık olmasını isteyen ülkeler için güzel bir hamledir. Belki de bizim muhakeme yeteneği zayıf, cahil kamu zihniyetimizle anlaşılmayacak şekilde ülkemiz için de yararlı bir hamledir. Fakat bizi kişiliksiz hale getiren hamle konumundadır çünkü daha önce ABD`ye müttefik ismini veriyorduk.
Dış politikamızda bunun gibi tutarsızlıklar epeyce bir fazladır. Aşağıda bir kaç örnek görebilirsiniz. Bunun sonucunda ülkemiz kişiliksizleştirilmiş, itibarsız bir hale gelmiştir. Gerçek müttefiklerimiz dahi bizden şüphe duymaya başlamıştır. Hükümetin daha önce ki hükümetlerin tüm dış politikalarına kafa tutması konusu başka bir başlığın konusudur.

(bkz: Bir devlet başkanıyla önce tatile çıkıp sonra terörist ilan etmek)
(bkz: Kardeş millet dediğimiz ülkenin düşmanıyla dostluk maçı yapmak)
(bkz: Milyar dolarlık M-60 modernizasyonunu verdiğimiz ülkeye `van minüt demek`)
(bkz: BOP eş başkanı olduğu iddia edip Orta-doğunun bütünlüğünü savunmak)

Bunlar da konuyla alakalı bir kaç örnek.
dubai vize izmir masaj izmir masaj salonu