yönetmenliğini 'çağan ırmak'\'ın yaptığı.
'volkan severcan'\'ın başrolünü paylaştığı film/dizi.
önce bir televizyon filmi olarak çekilmiş olsa da gördüğü ilgiden dolayı dizileştirilmiş bir yapımdır.
'doğa rutkay' da oynamıştır ayrıca.
film bir radyocunun hayatını ve bir kıza aşık olmasını anlatırken aslında çok güzel bir şekilde baba sevgisi ve baba hasreti temasını işlemiştir.
filmin etrafında döndüğü cümle bir babanın oğluna yazdığı bir mektupta izleyici ile buluşur ve bu cümle şöyledir:
\"sana siradan bir adamin vadedebilecegi en buyuk mucizeyi armagan ediyorum: sevgimi.\"
gerçeğin her zaman bir yerlerde onu arayanını beklediğini anlatan x files dizisinin en beğenilen mesajı.
beyefendidir, zariftir, hoş birisidir.
türk pop müziğinin kilometre taşı olan 'abone' şarkısının besteleyicisidir.
popstar jürisidir.
üstadtır.
türk pop müziğinin kilometre taşı olan 'abone' şarkısının besteleyicisidir.
popstar jürisidir.
üstadtır.
tek yürek yaşayamayandır.
sağlam şarkıların sahibidir.
hande yenerin paranoya ve yola devamının sahibidir.
iki albümü vardır.
sağlam şarkıların sahibidir.
hande yenerin paranoya ve yola devamının sahibidir.
iki albümü vardır.
olmayan, olamayacak olan olgu.
dinler arasında diyalog olmaz insanlar arasında diyalog olur.
eğer sen dinler arasında diyalog yapacaksan bunu nerede ve nasıl yapacaksın?
bir hıristiyan bir cami de namaz mı kılacak?
dua mı edecek de bu iki din arasında dikkat edin diyalog olacak!
ya da bir hoca gidip kilise de törene mi katılacak.
hadi bunlar oldu da o zaman dinler arasında diyalog mu olacak yoksa etkileşim mi?
amaç dinler arası etkileşim, insanlar arası diyalog, devletler arası çıkarlar, dünyayı daha yaşanılmaz bir hale getirmek ise çok güzel bir fikir olsa gerek.
dinler arasında diyalog olmaz insanlar arasında diyalog olur.
eğer sen dinler arasında diyalog yapacaksan bunu nerede ve nasıl yapacaksın?
bir hıristiyan bir cami de namaz mı kılacak?
dua mı edecek de bu iki din arasında dikkat edin diyalog olacak!
ya da bir hoca gidip kilise de törene mi katılacak.
hadi bunlar oldu da o zaman dinler arasında diyalog mu olacak yoksa etkileşim mi?
amaç dinler arası etkileşim, insanlar arası diyalog, devletler arası çıkarlar, dünyayı daha yaşanılmaz bir hale getirmek ise çok güzel bir fikir olsa gerek.
atatürk'ün ismet paşaya karşı söylediği bir sözdür.
vaktiyle ismet paşa bir akşam ata nın yanına gelmiş ve azınlıklar konusunu konuşmak istemiş.
başbakan inönü saat 18.00 sularında 'florya köşkü''nde 'atatürk''ü ziyaret etmiş:
- hayırdır ismet... habersiz geldin.
- paşam, azınlıklar meselesi... konuyu meclis'e getireceğiz... ne diyorsunuz?
- ismet bugün geç oldu... yarın sabah erkenden gel, konuşalım.
inönü çıkınca atatürk "bütün görevlileri" toplamış:
- sadece laleler kalsın... bahçedeki diğer bütün çiçekleri sökün, atın... derhal.
ismet paşa sabah gelmiş, bahçenin "halini" görmüş ve "görevlilere" sormuş:
- ne oldu böyle?
- gazi paşa hazretleri emrettiler, söktük.
başbakan inönü, cumhurbaşkanı atatürk'ün odasına girmiş:
- paşam, bahçenin durumu nedir?
- azınlıkları söküp attım ismet.
inönü "anladım" dercesine başını öne eğmiş:
atatürk:
- ismet, ben "'ne mutlu türküm diyene'"
sözünü boş yere söylemedim... kendini türk hisseden herkes bu vatanın öz evladı... ben hayatta olduğum sürece bu böyle bilinsin... ve sakın azınlıklar ile ilgili bir kanun çıkarılmasın.
bunu ismet paşa anladı da acaba 21. yüzyıl 'çoğunluk'ları ve 'azınlık'ları anladı mı bu da başka bir ilginç soru örneği.
vaktiyle ismet paşa bir akşam ata nın yanına gelmiş ve azınlıklar konusunu konuşmak istemiş.
başbakan inönü saat 18.00 sularında 'florya köşkü''nde 'atatürk''ü ziyaret etmiş:
- hayırdır ismet... habersiz geldin.
- paşam, azınlıklar meselesi... konuyu meclis'e getireceğiz... ne diyorsunuz?
- ismet bugün geç oldu... yarın sabah erkenden gel, konuşalım.
inönü çıkınca atatürk "bütün görevlileri" toplamış:
- sadece laleler kalsın... bahçedeki diğer bütün çiçekleri sökün, atın... derhal.
ismet paşa sabah gelmiş, bahçenin "halini" görmüş ve "görevlilere" sormuş:
- ne oldu böyle?
- gazi paşa hazretleri emrettiler, söktük.
başbakan inönü, cumhurbaşkanı atatürk'ün odasına girmiş:
- paşam, bahçenin durumu nedir?
- azınlıkları söküp attım ismet.
inönü "anladım" dercesine başını öne eğmiş:
atatürk:
- ismet, ben "'ne mutlu türküm diyene'"
sözünü boş yere söylemedim... kendini türk hisseden herkes bu vatanın öz evladı... ben hayatta olduğum sürece bu böyle bilinsin... ve sakın azınlıklar ile ilgili bir kanun çıkarılmasın.
bunu ismet paşa anladı da acaba 21. yüzyıl 'çoğunluk'ları ve 'azınlık'ları anladı mı bu da başka bir ilginç soru örneği.
devamlı dönen dünyaya, ağaçlara, sokaklara ve insanlara karşı kendi gibidir, insan gibidir.
anlamak isteyene yalın, anlamak isteyene anlaşılırdır.
büyük bir şair, eşsiz mısraların yazarıdır.
'dünyanın en güzel arabistanı'dır
'tel cambazının tel üstündeki durumunu anlatır şiirdir'
sizin alınız al inandım
sizin morunuz mor inandım
tanrınız büyük amenna
şiiriniz adamakıllı şiir
dumanı da caba
bütün ağaçlarla uyuşmuşum
kalabalık ha olmuş ha olmamış
sokaklarda yitirmiş cebimde bulmuşum
ama sokaklar şöyleymiş
ağaçlar böyleymiş
ama sizin adınız ne
benim dengemi bozmayınız
aşkım da değişebilir gerçeklerim de
pırıl pırıl dalgalı bir denize karşı
yangelmişim diz boyu sulara
hepinize iyiniyetle gülümsüyorum
hiçbirinizle dövüşemem
siz ne derseniz deyiniz
benim bir gizli bildiğim var
sizin alınız al inandım
morunuz mor inandım
ben tam kendime göre
ben tam dünyaya göre
ama sizin adınız ne
'benim dengemi bozmayınız'
anlamak isteyene yalın, anlamak isteyene anlaşılırdır.
büyük bir şair, eşsiz mısraların yazarıdır.
'dünyanın en güzel arabistanı'dır
'tel cambazının tel üstündeki durumunu anlatır şiirdir'
sizin alınız al inandım
sizin morunuz mor inandım
tanrınız büyük amenna
şiiriniz adamakıllı şiir
dumanı da caba
bütün ağaçlarla uyuşmuşum
kalabalık ha olmuş ha olmamış
sokaklarda yitirmiş cebimde bulmuşum
ama sokaklar şöyleymiş
ağaçlar böyleymiş
ama sizin adınız ne
benim dengemi bozmayınız
aşkım da değişebilir gerçeklerim de
pırıl pırıl dalgalı bir denize karşı
yangelmişim diz boyu sulara
hepinize iyiniyetle gülümsüyorum
hiçbirinizle dövüşemem
siz ne derseniz deyiniz
benim bir gizli bildiğim var
sizin alınız al inandım
morunuz mor inandım
ben tam kendime göre
ben tam dünyaya göre
ama sizin adınız ne
'benim dengemi bozmayınız'
kediye ciğer emanet etmekle kıyaslanacak eylemdir. nihayetinde köpekler koşullana koşullana paspal edilecektir.
ziyaretin sırasına göre anlam değiştirecek ekşın. ~evet ekşın zira bu kadar hengame ekşın filmlerinde bile yok~~bgv~
'ilk ziyaret': bir haftalığına da olsa sıcak yemek, temzilik, okulunda zamanında gitmek... demektir.
'ikinci ziyaret': evin en küçük odasının çöp oda olmaktan çıkması anlamını taşır. içerideki plastik şişeler, kırık sandalye parçaları, haftalardır aranan kitaplar ve nerden geldiğini kimsenin bilmediği kamyon lastiği toptan ateşe verilerek evde yer açılır.~burada gülücük var abartı yok~
'üçüncü ziyaret': genelde final döneminden bir hafta önce başlar, final dönemi biter. sınavlara çalışılabilecek ortam ayarlanmaya çalışılır. toz alma zahmetine girişilmez zira tozlar zeminle bütünleşmiştir, yorulmaya gerek yoktur. bu dönem öncesi elbise dolapları 'out' bavullar 'in'dir. elbiseler bavulun içerisinde kirden pastan çok daha uzaktadır. annenin ziyaretiyle beraber evin nüfusu on beş-yirmiden tekrar üçe-dörde iner.
'ilk ziyaret': bir haftalığına da olsa sıcak yemek, temzilik, okulunda zamanında gitmek... demektir.
'ikinci ziyaret': evin en küçük odasının çöp oda olmaktan çıkması anlamını taşır. içerideki plastik şişeler, kırık sandalye parçaları, haftalardır aranan kitaplar ve nerden geldiğini kimsenin bilmediği kamyon lastiği toptan ateşe verilerek evde yer açılır.~burada gülücük var abartı yok~
'üçüncü ziyaret': genelde final döneminden bir hafta önce başlar, final dönemi biter. sınavlara çalışılabilecek ortam ayarlanmaya çalışılır. toz alma zahmetine girişilmez zira tozlar zeminle bütünleşmiştir, yorulmaya gerek yoktur. bu dönem öncesi elbise dolapları 'out' bavullar 'in'dir. elbiseler bavulun içerisinde kirden pastan çok daha uzaktadır. annenin ziyaretiyle beraber evin nüfusu on beş-yirmiden tekrar üçe-dörde iner.
'bahtsız bedevi' durumunu ifade eder. 'murphy kanunları''nında da yer aldığı üzere "eğer birden fazla olay ters gidebilirse size en fazla zarar verecek kombinasyon oluşur." işte tam bu noktada söylenesi deyimdir.
flamenko müziğin babalarındandır. bir çoğuna göre dünyanın en iyi gitaristidir. flamenko müziği jaz müzikle harmanladığı için klasik flamenkoculardan eleştriler alsa da, tüm dünyada ilgiyle karşılanmıştır. ülkemizde şarkılarını levent yüksel türk müziğine çevirmektedir. nitekim tuana- palenque , son kadınım- solo quiero caminar gibi şarkıları türkçeleştirmiştir.
bilgiye düşünerek ulaşmak için kullanılan disiplinler bütünü.
insanlarda ve hayvanlarda bulunan, kokusu olmayan salgılardır.
feromonlar, bir canlıdan salgılandıktan sonra aynı türden başka canlılarda davranış değişikliklerine yol açan koku benzeri ama genellikle kokusuz kimyasal maddelerdir. kısacası feromonlar, aynı türden bireyler arasında iletişim sağlıyan maddelerdir. bir dişi hayvanın yumurtlama zamanını erkek hayvanlara bildirerek çiftleşmeye çağıran, karıncaların sosyal hayatlarını düzenliyen, kraliçe arı hariç tüm dişi arıların üremelerini engelliyerek işçi olarak çalışmalarını sağlıyan, hep feromonlardır.
feromonlar son derece etkili, genellikle kokusuz, uçucu maddeler oldukları icin algılandıktan sonra bilinçsiz olarak davranışları etkilerler. feromonların etkilediği bilinen davranışlar, daha çok üreme (estrus, çiftleşme, emzirme) fonksiyonlarının kontrolü ile ilgilidir.
feromon (pheromone) kelimesi kökünü eski yunancadan alan bir kelimedir. phero (heyecan)+hormone (taşıyıcı) kelimelerinden oluşmuştur. feromon kelimesinin sözlüklere girmesi 1950'lerden sonra olmuştur. dişi kelebeklerin (lasiocampa quercus) salgıladığı bir kokunun erkek kelebekleri çektiğini ve ortamda bulunan diğer kokuların bunu engelliyemediğini ilk 1800'lerin son yıllarında gözlenmişse de, ilk feromon 1956 yılında dişi ipek böceği kelebeğinden (bombyxmori) izole edilmiş ve bombykol adı verilmiştir. bir molekül bombykolün, bir erkeği çağırmak için 5 km. uzaklıktan etkili olduğu bilinmektedir. böceklerin antenleri feromonları algılıyamaya hazır bekliyen yapılardır.
böcekler (arılar, karıncalar,...) gibi az gelişmis türlerde feromonlar, haberleşme aracı olarak sosyal hayatın düzenlenmesinde ve üremede çok önemli rol oynamaktadırlar. türler geliştikçe iletişimde ses ve vücüt hareketlerini kullanmaya başlasalar da feromonlar, çeşitli davranışların belirlenmesinde önemini korumaktadır. daha gelişmiş memelilerde de feromonlar çesitli davranışları ve fizyolojik olayları etkilemektedir. dişilerden salgılanan feromonların erkekleri cezbettiği, erkeklerden salgılanan feromonların ise estrusun başlamasını ve ovülasyonu düzenlediği bilinmektedir. örneğin, erkek hayvanın bulunmadığı sürülerde dişi koyun ve keçilerin estrus sikluslarının bozulduğu gösterilmiştir.
feromonların davranış üzerinde en etkili olduğu bilinen memeliler kemirgenlerdir. dişi farelerinin estruslarının erkek farelerin varlığı ile başladığı ve regüle olduğu hatta eşinden başka erkek sıcanla yaşamaya başlıyan dişi gebe sıçanların düşük yaptığı, bilinen bir gerçektir. ayrıca, farelerde feromonların bilgi aktarmada bile rolü olduğu bilinmektedir. memelilerde feromonları algılamaktan sorumlu organ, vomeronasal organdır. burun tabanına yerleşmis çift taraflı organ, çeşitli reseptörlerle feromanlardan gelen haberleri beyine göndererek davranış ve üreme ile ilgili fonksiyonları etkilemektedir.
insanlardan feromonların salgılanıp salgılanmadığı veya bazı hayvan feromonlarının insanlar üzerinde etkili olup olmadığı, tartışılan bir konudur. bu konuda hem bilimsel hem ticari çalışmalar vardır. insanlarda feromonlar yoktur ve etkili olamaz savını ileri sürenleri destekliyen bulgular şunlardır:
insanlar gelişmiş yaratıklardır (?), davranışların bu kadar basit bir şekilde tek bir faktörle kontrol edilmediği kesindir. davranış tek bir duyunun kontrolü altında değildir, çeşitli uyarılardan gelen bilgiler işlenip değerlendirildikten sonra belirlenir.
insanlarda çoğalma ile ilgili davranışlar hormonal değişikliklerden etkilenmez (sex sadece yumurtlama devresinde yapılmaz).
annelik duygusu ve davranışları gebelik ve emzirmeden bağımsızdır.
diğer yandan feromonlar insanlarda da önemli olabilir savını destekliyen bulgularda vardır.
fetüste vomeronasal organ vardır, fakat doğumdan sonra dumura uğrar. bu organ bir bebeğin annesini tanımasında önemli olabilir.
yapılan bir çalışma erişkinlerin %8'inde çift, %22'sinde tek taraflı vomeronasal organ bulunurken, %70'inde bulunmadığını göstermiştir. ancak bu organların fonksiyonel olduğu gösterilmemiştir.
çeşitli kokuların insanları etkilediği bilinmektedir. parfümlerde misk, amber, civet gibi hayvan feromonları kullanılmakta ve etkili oldukları iddia edilmektedir.
insanlarda ter ve vajinada bulunan androstandienone ve estratetraenolun feromon olduğu gösteren çalışmalar vardır.
bir arada yaşıyan kadınların adet dönemlerinin senkronize olduğu bilinmektedir.
yapılan bir bilimsel çalışma, kadınların koltuk altından alınan salgıların başka kadınların adet evrelerini ve uzunluğunu etkilediğini göstermiştir (nature,392,177-79,1998).
ayrıca amerika birleşik devletlerinde athena enstitüsünde yapılan araştırmalar insanların da feromonlar salgıladığını ve bunların bazılarının karşıt cins üzerindeki cazibeyi artırdığını, seks hayatını etkilediğini göstermektedir.
hatta etkileri bilimsel olarak tartışmalı olsa da, piyasada hayvan (domuz, ayı..), veya yapay feromonlar içeren karşı cinsi çıldırtığı iddia edilen çeşitli parfümler, traş kolonyaları bulunmaktadır.
sonuç olarak, hayvanların davranışlarında ve üremelerinde çok önemli rolü olduğu bilinen feromonların, insanlarda salgılanıp salgılanmadığı ve etkileri hakkında kısıtlı ve tartışmalı bilgiler bulunmaktadır. ama eğer insanlarda feromonlar salgılanıyorsa, bunlar bilinç altı yönlendirilen davranışlarda ve dolayısı ile kader kısmet kavramında rolü olabilecek önemli kimyasallardır. insan feromonlarının bilimsel olarak tanımlanması ve etkilerinin anlaşılması büyük olasılıkla hayatımıza renk ve bazı hastalıkların tedavisinde yarar sağlıyacaktır.
feromonlar, bir canlıdan salgılandıktan sonra aynı türden başka canlılarda davranış değişikliklerine yol açan koku benzeri ama genellikle kokusuz kimyasal maddelerdir. kısacası feromonlar, aynı türden bireyler arasında iletişim sağlıyan maddelerdir. bir dişi hayvanın yumurtlama zamanını erkek hayvanlara bildirerek çiftleşmeye çağıran, karıncaların sosyal hayatlarını düzenliyen, kraliçe arı hariç tüm dişi arıların üremelerini engelliyerek işçi olarak çalışmalarını sağlıyan, hep feromonlardır.
feromonlar son derece etkili, genellikle kokusuz, uçucu maddeler oldukları icin algılandıktan sonra bilinçsiz olarak davranışları etkilerler. feromonların etkilediği bilinen davranışlar, daha çok üreme (estrus, çiftleşme, emzirme) fonksiyonlarının kontrolü ile ilgilidir.
feromon (pheromone) kelimesi kökünü eski yunancadan alan bir kelimedir. phero (heyecan)+hormone (taşıyıcı) kelimelerinden oluşmuştur. feromon kelimesinin sözlüklere girmesi 1950'lerden sonra olmuştur. dişi kelebeklerin (lasiocampa quercus) salgıladığı bir kokunun erkek kelebekleri çektiğini ve ortamda bulunan diğer kokuların bunu engelliyemediğini ilk 1800'lerin son yıllarında gözlenmişse de, ilk feromon 1956 yılında dişi ipek böceği kelebeğinden (bombyxmori) izole edilmiş ve bombykol adı verilmiştir. bir molekül bombykolün, bir erkeği çağırmak için 5 km. uzaklıktan etkili olduğu bilinmektedir. böceklerin antenleri feromonları algılıyamaya hazır bekliyen yapılardır.
böcekler (arılar, karıncalar,...) gibi az gelişmis türlerde feromonlar, haberleşme aracı olarak sosyal hayatın düzenlenmesinde ve üremede çok önemli rol oynamaktadırlar. türler geliştikçe iletişimde ses ve vücüt hareketlerini kullanmaya başlasalar da feromonlar, çeşitli davranışların belirlenmesinde önemini korumaktadır. daha gelişmiş memelilerde de feromonlar çesitli davranışları ve fizyolojik olayları etkilemektedir. dişilerden salgılanan feromonların erkekleri cezbettiği, erkeklerden salgılanan feromonların ise estrusun başlamasını ve ovülasyonu düzenlediği bilinmektedir. örneğin, erkek hayvanın bulunmadığı sürülerde dişi koyun ve keçilerin estrus sikluslarının bozulduğu gösterilmiştir.
feromonların davranış üzerinde en etkili olduğu bilinen memeliler kemirgenlerdir. dişi farelerinin estruslarının erkek farelerin varlığı ile başladığı ve regüle olduğu hatta eşinden başka erkek sıcanla yaşamaya başlıyan dişi gebe sıçanların düşük yaptığı, bilinen bir gerçektir. ayrıca, farelerde feromonların bilgi aktarmada bile rolü olduğu bilinmektedir. memelilerde feromonları algılamaktan sorumlu organ, vomeronasal organdır. burun tabanına yerleşmis çift taraflı organ, çeşitli reseptörlerle feromanlardan gelen haberleri beyine göndererek davranış ve üreme ile ilgili fonksiyonları etkilemektedir.
insanlardan feromonların salgılanıp salgılanmadığı veya bazı hayvan feromonlarının insanlar üzerinde etkili olup olmadığı, tartışılan bir konudur. bu konuda hem bilimsel hem ticari çalışmalar vardır. insanlarda feromonlar yoktur ve etkili olamaz savını ileri sürenleri destekliyen bulgular şunlardır:
insanlar gelişmiş yaratıklardır (?), davranışların bu kadar basit bir şekilde tek bir faktörle kontrol edilmediği kesindir. davranış tek bir duyunun kontrolü altında değildir, çeşitli uyarılardan gelen bilgiler işlenip değerlendirildikten sonra belirlenir.
insanlarda çoğalma ile ilgili davranışlar hormonal değişikliklerden etkilenmez (sex sadece yumurtlama devresinde yapılmaz).
annelik duygusu ve davranışları gebelik ve emzirmeden bağımsızdır.
diğer yandan feromonlar insanlarda da önemli olabilir savını destekliyen bulgularda vardır.
fetüste vomeronasal organ vardır, fakat doğumdan sonra dumura uğrar. bu organ bir bebeğin annesini tanımasında önemli olabilir.
yapılan bir çalışma erişkinlerin %8'inde çift, %22'sinde tek taraflı vomeronasal organ bulunurken, %70'inde bulunmadığını göstermiştir. ancak bu organların fonksiyonel olduğu gösterilmemiştir.
çeşitli kokuların insanları etkilediği bilinmektedir. parfümlerde misk, amber, civet gibi hayvan feromonları kullanılmakta ve etkili oldukları iddia edilmektedir.
insanlarda ter ve vajinada bulunan androstandienone ve estratetraenolun feromon olduğu gösteren çalışmalar vardır.
bir arada yaşıyan kadınların adet dönemlerinin senkronize olduğu bilinmektedir.
yapılan bir bilimsel çalışma, kadınların koltuk altından alınan salgıların başka kadınların adet evrelerini ve uzunluğunu etkilediğini göstermiştir (nature,392,177-79,1998).
ayrıca amerika birleşik devletlerinde athena enstitüsünde yapılan araştırmalar insanların da feromonlar salgıladığını ve bunların bazılarının karşıt cins üzerindeki cazibeyi artırdığını, seks hayatını etkilediğini göstermektedir.
hatta etkileri bilimsel olarak tartışmalı olsa da, piyasada hayvan (domuz, ayı..), veya yapay feromonlar içeren karşı cinsi çıldırtığı iddia edilen çeşitli parfümler, traş kolonyaları bulunmaktadır.
sonuç olarak, hayvanların davranışlarında ve üremelerinde çok önemli rolü olduğu bilinen feromonların, insanlarda salgılanıp salgılanmadığı ve etkileri hakkında kısıtlı ve tartışmalı bilgiler bulunmaktadır. ama eğer insanlarda feromonlar salgılanıyorsa, bunlar bilinç altı yönlendirilen davranışlarda ve dolayısı ile kader kısmet kavramında rolü olabilecek önemli kimyasallardır. insan feromonlarının bilimsel olarak tanımlanması ve etkilerinin anlaşılması büyük olasılıkla hayatımıza renk ve bazı hastalıkların tedavisinde yarar sağlıyacaktır.
kötü bir durumdur, ruhen ve bedenen çok yıpranacağınız garanti kapsamındadır.
bir bahar akşamı rastladım size tadında, üzücü bir durum.
'daha önceleri nerelerdeydiniz' gibi haklı bir önerme doğurur kendileri.
'daha önceleri nerelerdeydiniz' gibi haklı bir önerme doğurur kendileri.
popüler olan bir anlamın cılkını çıkartıp, yan ve alt anlamlar türetme durumu.
krala tek parmak atabilme yetisine sahip olan insan.
yoksulluğu bilmektir. yoksulluğumuz kardeştir bizim demektir. ve o soğuk karlı gecelerde yakacak kömür bulamayınca o lanet olası düzene küfür etmektir.
yılmaz erdoğan'ın o güçlü kaleminden çıkan, türünün nadir örneklerinden olan, müthiş dram komedisi.
kuvvetle ihtimal şahin k ya ait yarıcı, delici ve duyduktan sonra, bünye üzerinde format atılmasının gerektiren kırmızı noktalı tamlama.
onların şarkılarıyla büyüyenler için çok farklı anlam ve değer taşıyan gruptur. ne zaman duysanız, içiniz bir hoş olur, dalar gidersiniz belki çocukluğunuza. türk pop müziği açısından önem taşırlar, müzk hayatlarına aria ismiyle devam etmektedirler. pek çok sevdiğiz diziye müzikleri ile anlam katmışlardır. sev kardeşim, zoraki koca, ölüm çiçekleri, büyük buluşma, deli yürek ve daha pek çok dizi. kıymetleri bilinmelidir.
en cok düğün dernek vs gibi mekanlarda karşılaşabileceğiniz soru cümlesi. akabinde kolunuzdan tutulduğunuz gibi birden kendinizi pistte bulursunuz ki en kötüsüdür. siz de kollarınızı uçmayı yeni öğrenmeye çalışan zavallı bir yavru kuş gibi çırparken etrafa çktırmadan tüymenin yollarını ararsınız.
(bkz: oturmaya mı geldik)
(bkz: oturmaya mı geldik)
gerek sanal gerekse de reel ortamlarda karşımıza çıkabilecek durum.
bazen karşındaki kişiye aba altından sopa gösterir gibi sarf edilen, jest ve mimikler ile desteklendiği zaman, tadından yeneyecek kadar lezzetli bir hal alan durum.
misal:
yakışıklı değilsin ama sempatiksin,
direk karşıdaki şahsa saldırma sebebidir....
misal:
yakışıklı değilsin ama sempatiksin,
direk karşıdaki şahsa saldırma sebebidir....
sözlükte gördüğü bir anlam karşısında şaşırarak anlam karmaşası geçiren yazar beyanı.