reklamyazanadam

herhangi bir kurum ya da kuruluşun karşı karşıya kaldığı negatif durumları başarıyla atlatabilmesine yönelik giriştiği halkla ilişkiler çabalarıdır.

re-aktif halkla ilişkiler, dış etkenlere bir cevap tavrıdır. dış güçlerin ve rakiplerin ortaya çıkardığı durumlardan, tüketici davranışlarındaki değişmelerden, devlet politikalarında meydana gelen değişimlerden ve diğer dış etkenlerin sonuçları bağlamında gerçekleşmektedir. re-aktif halkla ilişkiler firma için olumsuz sonuçlar doğuran değişikliklerle uğraşır. şu an elimizdeki en güncel örnekler soma maden kazası ve sütaş işçilerinin direnişlerine şirket tarafından yapılan saldırıdır.

bir işletmenin pazarlama amaçları tarafından yönetilmektedir. defansif olmaktan çok ofansif eğilimlidir. ve problem çözmekten öte fırsat kollayıcıdır. işletmenin ürün ve hizmetini tanıtmak, ek bir görüntü, haber değeri, meşruiyet ve güvenilirlik kazandırmak için diğer pazarlama iletişimi araçlarıyla bütünleşik bir şekilde kullanılır.
pro-aktif halkla ilişkilerin en önemli rolü ürün tanıtımları (lansmanı) ve var olan ürün yelpazesinde meydana gelen değişikliklerinde oynamaktadır. pro-aktif halkla ilişkiler diğer pazarlama iletişimi unsurlarını bütünleştirerek ürün / hizmet lansmanına bir haber özelliği ve değeri katmaktadır. genel olarak pazarlama ile iletişimin birlikteliğini içermektedir.

pazarlama yönlü halkla ilişkiler; satışı ve müşteri memnuniyetini teşvik eden, şirketleri ve ürünleri tüketicilerin istekleri, ihtiyaçları, çıkarları ve özel ilgi alanları ile özleştiren, inanılır, güvenilir, enformasyon ve etkileşim iletişimini kullanan toplam bir planlama, yürütme ve değerlendirme programı sürecidir.

bir başka ifadeyle mpr, işletmenin satışını artırmak amacıyla pazarlama stratejileri doğrultusunda pazarlama faaliyetlerini destekleyen halkla ilişkiler uygulamalarıdır.

mpr, pro-aktif halkla ilişkiler ve reaktif halkla ilişkiler olmak üzere iki grupta incelenmektedir.

kurum ya da kuruluşun muhatap olduğu ve olacağı bütün hedef kitleler ile ilişkileri düzenleyerek, bu kitlelerin kuruma karşı olan bilgisizliklerini, bilgiye, ilgisizliklerini ilgiye ve de sempatilerini kurumsal kimliğe dönüştürme çabalarının bütünüdür ve faaliyetleri itibariyle de klasik anlamdaki halkla ilişkileri temsil etmektedir. ingilizce karşılığı ise cpr`dır.

akıllara gezi direnişi zamanlarındaki melih gökçek`i getirir. zaytung`un atom bombası yapacaklardı haberini gerçek sanmıştı.

sigmund freud`un yeğeni ve halkla ilişkilerin kurucusu olan amerikalı insan evladı. propagandanın asker toplama alanındaki gücünü pazarlama sektöründe ilk kullanan insan olarak kabul edilir.

markaların kendilerini kamuoyuna anlatmak istediklerinde yardımlarına ihtiyaç duydukları iletişim alanı. markaların kamunun gözündeki itibarlarını arttırmaya yönelik yapılan faaliyetlerin tümü halkla ilişkiler olarak geçer ingilizcesi public relations (pr)dır.

reklamdan farkı ise, reklam ücretinin ödendiği bir mecrada sunulurken halkla ilişkiler ise, yayınlandığı mecraya para ödemez. amerika`daki enformasyon kaynaklarının %65`i halkla ilişkiler kaynaklarından gelen haberlerdir. bu oran ülkemizde de her sene artmakta ve halkla ilişkilerin gündem belirleme özelliği daha fazla önem kazanmaktadır.

2003 ırak işgalinde amerikan ordusuna karşı sokak sokak direnen 3 örgütten birisidir. o zamanki adı ırak islam devleti olan örgüt.

edit: osman pamukoğlu tarafından açıklanan bir bilgiye göre kurucu kadrosu, saddam'ın cumhuriyet muhafızları'ndan oluşan örgüttür. aslında bulundukları yerlerde sosyal hayatı düzenleyen kurallar koymalarından tutun da belediyecilik hizmeti vermeye başlamalarına, sonra efendime söyleyeyim maaş bordrosu oluşturmalarına kadar teknik olarak bir devlettir.

reklam yazarının ingilizcesi. bu sözcük anlamı tam olarak karşılamasa da kullanılmaktadır. eski hali ise metin yazarıdır.

atara atar, gidere gider mevsiminin başladığı zamanlar da kullanılabilecek bir cümle. daha iyisi için: (bkz: allahınız olmaya geliyorum)

pazarlama alanında, tüketicinin satın alma davranışını gerçekleştirmesi amacıyla kullanılan ikna yöntemleri doğrultusunda sarf edilen bir cümle.

buradaki amaç tüketicinin elindeki metaya sahip olduğundan daha fazla gösterge değeri atfetmesi ve bu yolla değişim değerini ödemeye razı olmasıdır.

plazalarda çalışan kadınlar tarafından sıkça dile getirilen bir söylem. genellikle pazartesi günleri duyulması tesadüfi değildir.

dünyanın en silahlı sınırı olarak bilinen yerde zaman zaman gerçekleşen tacizlerin en sonuncusudur. çekik gözlü, bodur ve psikopat lider ne zamandır orduya art arda denetimler gerçekleştiriyordu. gerçi adamların ülkesi koca bir ordudan ibaret başka nereye denetim gerçekleştirsin değil mi? neyse allah samsung`a zeval vermesin zira son aldığımız tvnin daha garantisi bitmedi.

stv ekranlarında film olarak görülse şaşırılmayacak tema.

imanı mıknatısla ölçemediğinden tübitak için anlam ifade etmeyen projenin birinci olmasıyla meydana gelmiştir.


(bkz: tübitak)
(bkz: iman ölçer)
(bkz: first step to heaven)
(bkz: muhafazakar mucitlik 101)

kapitalist sistemlerde en varlıklı azınlık grup tarafından gerçekleştirilen eylem.

(bkz: karadeniz sahil yolu)
(bkz: hes)

ampirik gözlemlere göre çok meşgul olan annelerin, bekarların ve bunalımdaki insanların üşengeçliklerinin sonucu olan eylem.

annelerin evde margarin yapabildiğini zanneden bir reklam yazarı tarafından yazıldığı belli olan luna markasının sloganı.

boyundaki fularla tamamlanmazsa entel havasının yaratılamayacağı dekorasyon türüdür.

(bkz: entel fuları)

temel tüketici haklarından birisi olup, uzaktan alışverişlerde işe yarayan, tüketici lehine bir şart. aynı zamanda ürünü kullanıp, beğenmeyince de 15 iş günü içinde sorgusuz sualsiz iade edebilirsiniz. (bkz: tüketici hakları)

pkk`nın hiç çekilmeyip aksine daha da silahlanması diyerek arttırılan bahis. adamlar hayatlarında göremeyeceği tavizi koparma şansı yakalamış, ne çekilmesi?

meksika`da gelecek nesillerin üzerinde olumlu etkisi olacak karardır. tebrik etmek lazım. bunlar gerçekçi çözümler işte. bizdeki önerilerde `üstüne yazı yazalım`dan öteye geçemiyor.

elif shafak okuyan ergenlerin buğulu gözlerle ve yağmurun yağdığı bir esnada (mümkünse pencere kenarında, kaşmir kazak giyerken) gerçekleştirdiği eylem. halbuki yok öyle bir şey. hayatın ne olduğunu kısaca özetlemek gerekiyorsa; bugün bastığın otlar, yarın üstünde bitecek. burası dünya moruk, burası bu kadar.

okula giden öğrencilere tanınmayan haktır. çünkü bu ülkede eğitim dediğiniz şey bir partinin genel başkanını deli gibi alkışlamaktan daha önemli değil maalesef. aslında maalesef demem saçma çünkü biz `okuyup da ne olacaksın?` tarzında sorular barındıran insanlarız.

sözde demokratik bir barışı savunan pkk`nın sokak eylemlerinde kürtlerin diğer temsilcisi olan hüda-par`ı hedef alarak aslında ne kadar da faşist bir oluşum olduğunu gösterdiği çatışmalardır.