sorunsuz bir şekilde gerçekleşmiş ve sülale organizasyonu şekline bürünmüş olan etkinliktir.
ramazan'da oruç tutmayanı kabul etmeyen ramazan hoşgörüsünü net bir şekilde görmeyi de sağlamıştır.
tüm sülale gittiği bir piknik alanını doldurmuş hep birlikte yemek yenmiş hep birlikte oyunlar oynanılmıştır.
çocuklar, gençler ve yetişkinler yaşlarına göre oyunlar seçmiştir. misal biz yaşlılar ip çekmece ve mendil kapmaca oynarken, gençler voleybol ve futbol gibi daha sportif faaliyet içinde olmuştur. çocuklar ise yağ satarım bal satarım diyordu en son.
tüm sülalenin birlikte oturduğu kahvaltıdan sonra güzel bir çay keyfi yapılıp orman keşif yapılmıştır.
sonra sohbetler, açılan bir iki içki şişesinin ardından bağlama eşliğinde türküler, halaylar.
sonra daha öncesinden hazırlığı yapılmış mangallık malzeme çıkarılıp son yemek faslı gerçekleşmiştir. yemekten sonra da oyunlar oynanmıştır.
burada en güzel durum yapılan tüm aktiviteler hep birlikte yapılmıştır. kadın erkek birlikte sofrayı kurmuş, birlikte oturmuş, birlikte yemiş ve birlikte sofrayı toplamıştır. küçük çocuğu olan kadınların biraz daha imtiyazlı olması zaten doğal olandır.
güzel bir hafta sonu olmakla birlikte o kadar oksijen ofis ortamında çalışan koli yi çarpmıştır. şu an her tarafım ağrıyor sözlük.