şehirler arası yolculuklarda insanın adeta çileden çıkmasına neden olan bayık durum. yerinizde birazcık kıpırdandığınızda yan koltuktaki kişinin elbisenizin üzerine oturmuş halde uyuduğunu anlamanızla başlar her şey. elbiseniz ya da malınız öyle çok değerli falan değildir belki ama pencereden dışarı bakmak için her kıpırdanmaya teşebbüs ettiğinizde sıkışmış durumda bulunan elbiseniz adeta boynunuzdan aşağıya çekiliyormuş gibi hissetmenize neden olur ve bu durum bir süre sonra çin işkencesi tadı vermeye başlar. bir süre "ulan şimdi eğilip sıkışan parçayı kurtarmaya kalksam (yurdum insanı bu ya...) adam cüzdanına yeltendiğime paranoyalanır mı?" ya da "elimi orada görse sapık olduğuma paranoyalanır mı?" paranoyalarında debelendikten sonra gayri ihtiyari bir refleksin "dağıtırım huleeeeen!" formatında elbise sıkıştığı yerden çekilir. uykusundan uyandırılmış olan kişinin homurdanış dolu bakışlarına "ne bakıosun lan mına çaktığımın herifi; senin yüzünden ben nerelerde yüzüyorum yarım saattir haberin var mı?" kıvamının "bir şey söylese de dalsam" hazır duruşunda öylece kala kalınır. it dalaşını andıran bu tuhaf durum 30 saniye kadar öylece sürdükten sonra neyse ki adam uykusuna kaldığı yerden devam etmek için diğer tarafa doğru döner ve rahatlanılır sonunda.