annelerin ya da babaların yoğun olarak "yerinden kalk da bir boka yara" şeklinde kafamıza vurduğu repliklerin ana teması. peki nedir bu yurdum "bir boka yaramak" tematiğinin gerintisi; gelin beraber inceleyelim.
bir kere bir boka yaramak ya da bir boka yaramamak diye bir şey asla söz konusu değildir çünkü yapılan en erdemli işin bile bir boktanlığı vardır; "yol kenarında duran cam şişeyi kimseye zarar vermesin diye çöpe attığında çöplükten yemek toplayan birinin elinin kesilmeyeceğine tamamen emin misin" gibi... "yerinden kalk da bir boka yara" gelmiş geçmiş en güzel ayarlardan biridir; muhtemelen biri kendine fayda sağlayan bir şeylerle meşgul olmaktadır ve kendine yandaş bulabilmek için etrafındakilere de bu ayarı vermektedir. çok şahit oldum efendim; adamın çevreyle doğayla şunla bunla bir gram alakası yoktur ama sırf yazıldığı hatun çevrecidir diye adam tema vakfı üyesi olur, yine etraftakiler de bu arkadaşı "bir boka yarayan insan" olarak tepemize nişanlar ve bu arkadaş da başlar bıdı bıdıya "insanları hiç mi hiç anlamıyorum (sen mi ben mi), nasıl da bu kadar duyarsız olabiliyorlar... sahi bir boka yaramaz mı bunlar" gibi...