başkalarının mutsuzluğunun elbet bir gün kendini de bulabileceğini fark edememiş, dünyadan ve doğadan bağımsız olduğunu sanacak kadar "gerçek" ile alakasını koparmış, hayatın "tez antitez sentez" ini kavrayamamış kimsenin halet-i ruhiyesidir.
başkasının mutsuzluğundan mutlu olmak
süslü cümlelere gerek olmadan ağır ruh hastası olmaktır. bizde böyle bir müdür vardı, azıcık gülümsediğinde gelip gülümsemeni bozar, sen ondan daha iyi giyindiğinde gelip sana kızacak bir bahane bulurdu. meymenet huyu yüzünden yalnızları oynuyor, kendini pohpohlayanlar ile teselli buluyor, bereketsiz bir hayat yaşıyordu. böyleleri emekli olduktan sonra intihar edecek gibi olurlar zira yüzleşecekleri ağır bir geçmiş vardır.