yaran diyaloglar

güldüren, koparan, istisnai diyaloglardır.

fi tarihinde fakülte internet labında internet ile haşır neşir olmaktayken monitöre çok yakın durmakta olan bir bağyan çantasından nem kapılır ve yan masada oturmakta olan oldukça kilolu bir bağyana şu soru sorulur:

- pardon, çanta senin miydi?
- hayır.

aradan 1 dakika kadar geçer ve fırlamalığıyla kafa göz yarmak dalında dünya rekortmeni olan dallama bir bağyan arkadaş laba girip diğer yandaki masaya oturur ve az önce sahibi sorulan çantayı açıp içinden bir şeyler almaya uğraşır.

- bu çanta senin miydi?
- sen bilmiyor muydun bu çantanın benim olduğunu?
- yooo
- hani geçende "nerden buldun la bu şişman karı çantasını" demiştin ya
- ?
- işte bu çanta o çantaydı
- neyse, kalkayım artık ben (hsktr)
- ya aşağı inip bir kahve içseydik bari.

elazığ şehirlerarası otobüs terminalinden tek araçla ulaşılamayan ve yürüme hesabıyla oldukça uzak bir şehir içi mesafeyi kat edebilmek için şehirlerarası çalışan bir otobüse binilmiş ve ayakta kalınmıştır... kaptanın yaptığı iyiliğe ona trafik cezası yedirterek cevap vermiş olmamak düşüncesi de ağır basar... sadece kendi yanındaki koltuk boş olduğundan teyzeye yanaşılır...

- teyze?
- ?
- çocuk ıslah evine kadar şurada otursam?
ayakta olduğumdan kadın beni muavin sanar...
- çocuk mu gelip oturacak buraya?
- ?... çocuk ıslah evine kadar yanına oturabilir miyim, orada ineceğim zaten...
trafik polislerini gören bendeniz emrivaki bir şekilde koltuğa yapışır... teyze rahat durmaz...
- ya bayan gelirse yanıma?
laf anlatabildiğimi sanmanın rahatlatan mutluluğuyla...
- gelirse kalkarım teyze
- hayır ben bayan isterim yanıma!
- ya teyze kalkacam 2 dakika sonra...
- hayır ben bayan isterim yanıma!!!
aman... aman... aman... aman... kıvamında ayağa kalkılır... yolcuların `uğraşma` tadındaki gülücükleri kalır geriye...

ergenlik çağındaki bir genç bakkala jilet almaya gider:

- abi bir permatik alabilir miyim?
- napacan lan? daha sakalların çıkmamış. "etek traşı" mı olacan?
- eeee... iyi günler abi, hayırlı işler.

genelde yarmayan diyaloglar.

muhabir: spor yapmayı seviyor musunuz?
muazzez ersoy: spor giyinmeyi seviyorum.

semt pazarında gezilmektedir. iki dayı kendi arasında alışveriş halinde...

- tavuklar yumurtaları gezerek mi yumurtluyor?
- yumurtlarken gezmiyorlar, diğer zamanlarda geziyorlar.