dünya`nın en tehlikeli, gözü kara şoförleridir.
minibüs şoförü
öncelikle emekçi olmakla birlikte koltuğunun solunda bir adet levye taşıyan kavgaya her an hazır kişidir.
(bkz: minibüs şoförlerinin birbirilerini kollaması)
(bkz: minibüs şoförlerinin birbirilerini kollaması)
`parasını vermeyen üzerini alamayan var mı?` sözünü her seferde tekrarlayan emekçi insan.
aynı anda yığınla iş yapabilme yeteneğine sahip olan kişi. diğer sürücülerle kavga eder, kendi kendine söylenir, yeni binen yolcudan para toplar, hiç yola bakma ihtiyacı duymadan para üstünü sayıp verir, daha sonra da durakta bekleyenleri kornasıyla dürterek yolcu toplamaya çalışır.
ülkemiz ulaşımının bel kemiği olan kişilerdir.
pek çokları çocukların kahramanıdır.
camdan kafayı çıkarıp balgam atmasalar çok daha sevilecek kişilerdir.
pek çokları çocukların kahramanıdır.
camdan kafayı çıkarıp balgam atmasalar çok daha sevilecek kişilerdir.
(bkz: hatlı minibüs şoförü)
binek araç kullananların pek sevmediği çalışanlardır.
genelde 40 yaş üstü seyahat esnasında dini yayınlar dinleyip yolculara bunu zorla dinletmekten hoşlanır gibi bir tavır içindedirler. belki de kendilerince bunu yaparak bir hizmet yaptıklarını düşünürler. yolcuların büyük kısmı `nasılsa birazdan ineceğiz` mantığı ile sesini çıkarmazken bazıları `bana ne` deyip susar. bazı yolcular ise dayanamaz tepki gösterir. bu durumda ise minibüs şoförlerinin bazıları tepkiye karşılık radyonun sesini kısarken bazıları `istemiyorsan in kardeşim` diyerek yolcuya tepki gösterir. hatta `sohbet dinliyoruz, sen kurandan, dinden, Allahtan rahatsız mı oluyorsun` diyerek etrafında olabilecek sığ düşüncelileri de gaza getirmeye tepki gösteren yolcuyu rencide etmeye çalışır. son dönemde bu tiplerin sayısı oldukça artmıştır. minibüs içindeki yazılarda `İstanbul beyefendisi` diye tabir edilen bu tipler istediklerinin tersinde davranan biri olduğunda beyefendiliği, İstanbul`u bırakıp değişik bir yaratık haline dönüşürler.
yine genelde 30 yaş altında olanlar da arabeske gömülmüşlerdir. ama açıkçası üstte bahsedilen tiplere göre arabesk dinleyen şöförler daha hale yola gelebilir, daha çok laftan anlayabilir kişiler olur. yaşlarının küçük olmasından kaynaklı kendilerinden büyük biri uyarıda bulunduğunda bazen iyi niyetli bile olabiliyorlar.
genelde 40 yaş üstü seyahat esnasında dini yayınlar dinleyip yolculara bunu zorla dinletmekten hoşlanır gibi bir tavır içindedirler. belki de kendilerince bunu yaparak bir hizmet yaptıklarını düşünürler. yolcuların büyük kısmı `nasılsa birazdan ineceğiz` mantığı ile sesini çıkarmazken bazıları `bana ne` deyip susar. bazı yolcular ise dayanamaz tepki gösterir. bu durumda ise minibüs şoförlerinin bazıları tepkiye karşılık radyonun sesini kısarken bazıları `istemiyorsan in kardeşim` diyerek yolcuya tepki gösterir. hatta `sohbet dinliyoruz, sen kurandan, dinden, Allahtan rahatsız mı oluyorsun` diyerek etrafında olabilecek sığ düşüncelileri de gaza getirmeye tepki gösteren yolcuyu rencide etmeye çalışır. son dönemde bu tiplerin sayısı oldukça artmıştır. minibüs içindeki yazılarda `İstanbul beyefendisi` diye tabir edilen bu tipler istediklerinin tersinde davranan biri olduğunda beyefendiliği, İstanbul`u bırakıp değişik bir yaratık haline dönüşürler.
yine genelde 30 yaş altında olanlar da arabeske gömülmüşlerdir. ama açıkçası üstte bahsedilen tiplere göre arabesk dinleyen şöförler daha hale yola gelebilir, daha çok laftan anlayabilir kişiler olur. yaşlarının küçük olmasından kaynaklı kendilerinden büyük biri uyarıda bulunduğunda bazen iyi niyetli bile olabiliyorlar.