- hem parayı bizden alacaksın, hem yönetmeliğe gelince biz karışmayalım yok yaaaaa ...
başbakan`a bu cümleyi kurdurtan kurumdur.
parayı veren düdüğü çalar mantığı, yalnız bu cümlenin içinde hiç anlayamadığım bir yanılgı var. şehir tiyatrolarında çalışan oyuncuların maaşları belediyeler tarafından ödeniyor, belediyeler ise halktan aldıkları vergilerle ayakta duruyor, halk kim ? biziz, yani sen, ben, o, peki başbakan nasıl böyle bir cümle kuruyor, - hem parayı bizden alacaksın! derken, büyük şehir belediyesinin ayrı bir kazanç kaynağı mı var ? sorusu geliyor aklıma, (bizden) yani siz ayrı, şehir tiyatrosundaki oyuncular ayrı mı ?, ayrımcılık kokan bu söylem, beni yarınlar için kaygılandırıyor açıkçası. - taraf olmayan bertaraf olur ! keza bu sözlerde ürkütücü cinstendi.
ben müdahale etmediğim, yönetmeliğine karışmadığım işlere para vermem, destek çıkmam, eğer benim zihniyetime aykırıysa, sen git kendi tiyatronu kur, özel olarak oyna ne oynayacaksan. söz konusu olanın tiyatro olması, devletin sanata müdahale etmesi, başbakan`ın muasır medeniyetler söylemini aklıma getirdi...