ekonomik ve bilimsel ilerlemenin kültürel ve politik özgürlüğü beraberinde getirmediği ve açlık ve yoksulluktan kurtuluşun zorunlu olarak kölelik ve aşağılanmadan kurtuluşu sağlayamayacağı görüşü habermas'da toplumsal etkileşimin ya da iletişimsel eylemin özgüllüğüyle açıklanmaktadır. iletişimsel eylem, topluma genel anlamda kılavuzluk eden normları korumaya yönelen insani anlama ve bireylerin karşılıklı olarak birbirlerini tanımaları anlamına gelmektedir. jürgen habermas'ın iletişimsel eylem olgusuna bakış açısıdır.
iletişimsel eylem, en az iki özne tarafından bilinen davranış hakkındaki karşılıklı beklentilerce ortak duyusal normlarca meşrulaştırılmaktadır. iletişimsel eylem için "eylem yönlendirici kurallar" toplumsal normlardır, "tanımlama düzeyi", "öznelerarası bir şekilde paylaşılan sıradan dil"dir, "tanımlama türü", "davranışlar hakkında karşılıklı beklentilerdir", iletişimsel eylemin işlevi, kurumların sürdürülmesidir.
habermas'a göre, bilinç ve düşünce dil tarafından yapılaştırılıyorsa, iletişim toplumsal mekana götürülmelidir.
habermas iletişimi toplumsal mekana; toplumsal rollerin öğrenilmesi, toplumsal kimliğin kazanılması, kültürel bilginin aktarılması, , grup dayanışmasının oluşturulması ve yaşam dünyasının kurumsal ilişkilerinin tanımlanmasıyla dolayımlayarak götürür.
iletişim toplumsal olanın içine taşındığında, bir davranış somutlaşımı olarak, yalnızca anlaşmaya varma edimleriyle sınırlı değildir, aynı zamanda yaşam alanının tümüne yayılmış, yaşam alanını ören eylemler bütünüdür.
habermas`a göre, iktidar iletişimsel eylem içersinde biçimlenir ve iletişimsel eylem, bir topluma bütünleşme temeli olarak para ve iktidara alternatif sunmaktadır.