gündelik hayat içerisinde fazla boş vakti olan modern çağ tüketim insanının uğraşacak bir şeyi olmamasından dolayı sardırdığı abudik gubidik takıntısıdır.
bu sorunsal, modern insanın hayata bağlanmak için tutunduğu biricik can simididir. bu can simidi, ne yazık ki sanat üzerindeki etkisini -kendini boşlukta hisseden insanların artmasına paralel olarak- günden güne arttırmaktadır ve bu sanatın alıcısı da, çoğunlukla üretim sürecine katkıda bulunmayan 30 yaş altı gençliktir.
bu yönü ile, geçici bir hevestir; az biraz palavradır, ayaktır... aslında tüm bu `sahte sorunsallarla uğraşan insan figürü`, bir iş bulup çalışana kadar giyilen bir elbisedir. insanoğlu bu; ille de sarılacak bir şeyler ister. kendini de inandırır buna; şizofrenim der gezer alemde.
(bkz: delirmekten korkmak en büyük deliliktir)