hiçbir suretle `pop mu daha iyidir arabesk mi daha iyidir?` gibi abuk bir safsatada bulunamadan, kişisel yaşantının vardırdığı süreç içerisinde varılan sonuçtur.
popçulara bakıyorsun: cıstak cıstak dım tıs dım tıs yap bir pansuman.
arabeskçilere bakıyorsun: alkol, meyhane, asık bir surat.
ve dünyaya bakıyorsun: savaş, kan ve gözyaşı.
popçuya bakıyorsun: bir şarkıyı 1 yıldan fazla dinlemek hak getire.
arabeskçiye bakıyorsun: bir dinlediği albümü 20 yıl sonra da dinleyebiliyor. tıpkı, metalciler gibi sadık, tutarlı ve tavırlı bir dinleyici kitlesi.
ve dünyaya bakıyorsun: tek gecelik ilişki, 2 gün önce tanıştığın insana kankam dostum ayakları.
hakikaten de...
`popçulara bakınca arabeskçileri daha çok seviyorum` galiba.
ah bir de şu delikanlı havaları olmasa, tadlarından yenmeyecek ya; neyse.