insanın zaman ve mekandaki ilişki sınırlılıklarını genişletmede en etkin ilk iletişim biçimidir.
uzaktan haberleşmede, bilgi ve deneyimleri zamanda biriktirme de sözlü iletişime göre daha güvenilir bir yol olan yazı ile iletmenin kökeni, mağara resimlerindedir.
figüratif mağara resimlerinin izleri stilize çizimler, bir tümceyi ya da tümce grubunu temsil eden bireşimli yazı, kavramları dile getiren ideografik yazı, sesleri karşılayan simgelerden oluşan fonetik (alfabetik yazı), yazı tarihinin bilinen ve genelde birbirini izleyen şamaları sayılırlar. bu aşamalar, aynı zamanda insanı simgesel düşüncesinin, geçirdiği değişimleri de yansıtır.
ekonomik gereklerle ortaya çıkan, bazı, toplumsal, kültürel ilişki ve kurumlar üzerinde, etkili olmuştur. buna karşılık bu kurumlar da yazının evrim ve yayılma süreçlerinin yönünü ve hızını belirlemişlerdir.
avrupa`da 15yy`da matbaanın icadı ve yoğun kullanımı, yazılı iletinin hızla çoğalmasına, bilgi ve düşüncelerin yayılmasına neden olmuştur. ancak, bu yazılmanın hızı, okur yazarlık oranı ile belirlenmiştir. okur-yazar olmama sorunu ise, günümüzde de tümüyle ortadan kalkmış değildir. (zıllıoğlu, 1993, s.174).