dalgınlık` sularının zifiri karanlığında kulaç atan insanın bin bir halinden birisidir.
yoğun bir düşün salınışı sökün etmektedir zihinde ve bu durumda kişi, içinde bulunduğu ortamdan zihninde sökün olan düşünsel boyuta geçerek bir süreliğine benliğinden ayrılır, gerçeklikten kopar. ne bir ses duyar ne de kareler gözbebeğinde anlamlaşır. bilinç tamamen zihinsel bir iç yolculuğa çıktığı için somutluktan sıyrılarak soyut bir alanda asılı kalır.
haliyle dalgın olma durumunda başa her bir şey gelir. ve de bunların bir çoğu `yapılmış en aptalca dalgınlık` olarak kendine, insanın dimağında yer bulur.