baba oğul ittifakı

eski türkiye sözlük
ittifakın temelinde teklifsiz uzlaşı ve onaysız kabulleniş yatar. taraflardan hiç birisi ittifak şartlarını sorgulamaz zaten bellidir. şimdi bu baba oğul dayanışması değildir. o farklı bir başlıkta incelenebilir. burada bahsedilen ortak çıkar paydasında gelişen, simbiyotik bağla çevrili ittifakta mutualist bir formun hakim olması. yani birlikteliği belirleyen, dayanışma mı yoksa ittifak mı olduğunu gösteren etmenler. eğer birliktelik çıkar üzerinden yükseliyorsa ittifaktır. içgüdü veya karşılıksız yardım şeklindeyse dayanışmadır. deniz feneri derneğidir. bizim inceleyeceğimizse ittifak sınırlarında olan birlikteliktir. şimdi baba oğul samimiyeti burada öncü rol oyar, taraflar birbirinin açığını kapatır. mevcut tehlike veya gereksinim ortadan kalktığı anda gene eski fırçalanan oğul ve anlayışsız baba rollerine geri dönülür. ne zaman kurulur bu ittifaklar peki ? genellikle anne faktörü devreye girdiği zaman. eğer anne yapılmak istenmeyen bir şey söylediği takdirde ittifak spontane şekilde kurulur, fikir teatisine gerek kalmadan fikir birliği sağlanır. baba ve oğul işin yapılmaması gerektiği yönünde oy kullanır. bu anlarda kız kardeşi faktörü çok önemlidir. eğer tarafsız kalırsa muhtelemen kutsal ittifak başarıya ulaşır eğer kız kardeş anne lehine görüş bildirirse denge anneye kayar. yani kız kardeş çok önemlidir.
yukarıdaki ittifaktan başka şöyle bir ittifakta kurulabilir. kendimden örnek vereyim. misal babamın en sevmediği şey sigarasından almam. meraklısı değilimdir içtiği sigaraya, muhtemelen yeryüzünde kısa kutu 2001 içen bir tek benim babam vardır. ama bazen kaçınılmaz olabiliyor. kullanmak zorunda kalıyorum. iğneli bakışlara maruz kalıyorum. önemli değil babam, sağlığımdan ziyade sigarasında işin biliyorum. bu da önemli değil, paketi yarıdan fazla, fırçalama eşiğinin üstünde. işte kimi zaman olur ki babam sigarası bitince on dakika öncesinde çay koymam için işkence yapan kendisi değilmişçesine şirinlerdeki bebek şirin edasıyla sigara ister. işte böyle anları da ben fırsat bilirim. en az 5 dakika babam için cehennem azabı şeklinde geçer. işte böyle bir baba oğul ilişkisinden elbette dayanışma çıkmasını bekleyemeyiz. en fazla çıkarlar müşterek olduğu zaman geçici bir ittifak kurulur. ne zaman kurulur peki. baba ve oğul aynı zamanda sigarasız kaldığı zaman ve ikisinde ayrı ayrı sigara parası olmadığı anca para birleştirilirse sigara alınabileceği zaman. böyle zamanlarda olay çok basite indirgenir. kelime oyunları yapılmaz. muhtemel diyalog şu şekildedir.
baba- lan sigaran var mı?
çocuk- yok valla ya bende senden isticektim.
-bende de kalmadı ya 1 milyon var bende.
- bende de 2,5 var.
- tamam git bi sigara al sen.
-tamam winston alıyorum.

şimdi biraz bakalım. ilkin paraların birleştirilmesi için bir teklif yok taraflarda. zaten gerekte yok teklife. her şey ortada kartlar açık. ikincisi burada da kapitalizmin en büyük kuralı geçiyor. nakit kimdeyse tercih onundur. şimdi normalde babanın istediği sigara alınması gerekliyken burada paranın fazlasını koyan çocuk olduğundan kendi içtiği sigaranın alınacağını söylüyor. sormaya bile tenezzül etmiyor alayım mı bile demiyor. neden ortaklıkta en fazla hisse kendisinde var çünkü.

bu ittifakın en güzel kısmı çabuk bozuluyor olması. ve kimsenin birbirine minnet duymamış ve duymayacak olması. kapitalizmin en çok bu yönünü seviyorum. feodal kültürün dayattığı gereksiz saygıyı ortadan kaldırması, baba karşısında samimiyetsiz saygı efektlerine lüzum bırakmıyor oluşu. para varsa ittifak var para daha çok varsa ittifağa gerek yok. para hiç yoksa anne var.
dubai vize izmir masaj izmir masaj salonu