başlı başına irdelenmesi gereken bir mevzudur. bu ülkede beğensek de beğenmesek de günde 15 saat çalışarak anca karınlarını doyuracak kadar para kazanabilen insanlar vardır ve bu insanların ancak haftada 1 gün izni olur. elin zengini, ta avrupalardan gelip ülkemizde denize girerken, bu yurdum insanları, bir günlerini de kendi ülkelerinde denize girerek değerlendirmiş olsalar ne batar bizim insanımıza; anlamak zor... hayır, ille de gidip markalara, liberalizme mi prim vermek gerekir? şimdi denilebilir ki, `o insanların en son moda cep telefonlara ya da marlboro sigaralara verecek paraları var da bir mayoya mı yok?` bu doğrudur. ancak, bu ülkede yıllardır cep telefonları ve gsm operatörleri için yapılan reklamın bütçesiyle bütün memleketin ağaçlandırılabileceği unutulmamalıdır. bu arada yapacağım için demiyorum ama günümüz koşullarında don ile denize girmek en baba anarşizm simgelerinden biri bile olabilir; tabi anlayana...