vakti zamanında televizyonlarda büyük ikramiyeleri için çıkmaz demeyin şansınızı deneyin diye reklamları yapılan devlet kurumu.
milli piyango idaresi deniliyordu yanlış hatırlamıyorsam tam adına. bir de galiba şu anda zarar etmeyen tek kuruluş. o nedenle satılabilir her an. günah diyorlar oyununa şuna buna. bundan 15 yıl önce hiç böyle büyük söylemler yoktu. insanlar eğlencesine ya ad umut için bir çeyrek bilet alırlardı. bunun günah olduğunu düşünenler inançları gereği sadece uyarır ama insanların almasına ses çıkarmazlardı. şimdi durum değişti. perde yükseldi. neden bilet alındığı, bunun bir günah olduğu uzun uzun anlatılmaya başlandı. hafta sonu bakırköyde sarıklı cübbeli bir tipleme seyyar bir biletçiye yaptığının günah olduğunu, böyle büyük bir günaha vesile olduğu için öteki tarafta çekeceği azabı falan anlatıyordu.
Bakırköy meydan tarafındaki soğuk rüzgarı yaşayan bilir. bir tarafta tren yolunun diğer tarafta denizin soğuk rüzgarından bahsediyorum. o soğukta o biletçi keyfinden orada durmuyordu bence. mecbur olmasa ne işi var diye düşünüyorum. duruşuna göre emekli ve ek iş yapıyor da diyebilirim (bana öyle geldi). ona o cehennemi azabı anlatan tiplemenin sen neden buradasın, bu soğukta neden bunu satmak zorundasın diye sormadan direk azaptan, çileden bahsetmesi beni şaşırtmadı ve bu tipler yüzünden ben açık açık onların anlattıkları dine inanmıyorum diyebiliyorum. benim dinim insanların mutlu olduğu, azap korkusuyla değil sevgiyle tanrılarına bağlandıkları bir din. onlar bunu ben onları anlamayacağım.
neyse konumuz milli piyango. bir çok kanaldan günahlığı falan söylense de sabit ve bilinen (örn. nimet abla) biletçilerinin önünde kuyruklar oluşan kurum.
bir gün sonra ekleme :https://odatv.com/kadinlar-dinci-muhabire-boyle-isyan-etti-25121800.html