Eş zamanlı olarak yitip gidenleri ve yeni gelenleri zaman kavramıyla harmanlayıp düşününce son derece ilginç ve öznel saptamalara el veren dur duraksız süreç.
1 ay önceki kişi olamıyor kişinin kendisi. Sürekli olarak kendini yıkıp yaratan, yalanlayıp doğrulayan bir tabiat, bu futurist çağda düşünen bir zihin için zor zanaat. Futurist çağ dedim, evet, içindeyiz; zira artık hepimiz bölük pörçüğüz, hiçbirimiz doğduğumuz mahallede ölemiyoruz. Kaldı ki 10 yıl sonra başka bir dünyanın dönecek olması, bugünlerin, binlerce yıllık birikimlerin tuzla buz olduğu bir sahne olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Aslında futurist çağ, işte bu, hiçbir şeyin uzun bir süre yerinde kalmadığı, her kuralın ve kanunun kısa sürede miadını doldurduğu işte yeni bu dünya.