izmir yangını ve takiben alman işgali, lozan barış antlaşması ve mübadele gönemlerinde bir gün içerisinde yerinden yurdundan edilen, kökenleri araştırıldığında paryalar olarak kulaklarımıza aşina yığınların müziği. rembetika bu müziğin genel ismi olup, her bir parçaya rembetiko denir. rembetiko müzisyenleri yaşadıkları sıkıntılar, açlik, salgın hastalıklar, göçler ve dışlanmalar nedeniyle kendilerini eğlenceye, uyuşturucuya ve müziğe vermiş kimselerdir. müzik ve dans bir eğlence olarak manges olarak adlandırılan ve rembetlere oranla daha çok yer altı mafyalarının işlettiği esrar tekkelrinde ve kahvelerde yapılırdı. başlangıçta batı armonisine uyumsuzluğu nedeniyle kabul görmeyen rembetika amerika birleşik devletleri`nde meşhur olup gece kulüplerinde çalınıp söylenmeye başladığında kimliğini de kaybetmeye başlamıştır. bilinen en ünlü rembetika şarkıcıları arasında roza eskanazi (rozita sarah skanazi), hatidza abadzi (hatice abacı) ilk akla gelenleridir. `e bu şarkıların hepsi bizim!` diye şaşırarak dinlediğimiz çakicis (izmir`in kavakları), euskutari (katibim), i foni to argile (yeni türkü - yedikule) gibi pek çok eser pire limanı`ndan `defol git türk tohumu`, paşalimanı`ndan da `defol git rum gavuru!` diye kovalanarak, tam olarak hiçbir yere ait olmadığı için, nereye gideceğini de bilemeyen insanların eserleridir.