yemek çok güzel olmuşsa insanı bin pişman eden bir unutmadır.
efendim... alkol alanlar bilir... kafa güzelken insana bir acıkma hissi gelir ve direk mutfağa koşulur... dolap açılır... sonrası allah ne verdiysedir...
bendeniz, sarhoşken mutfağa dalıp, normalde aşçılığım pek iyi olmamasına rağmen, daha önce kimsenin denemediği harika işler çıkarıp ayılınca gece o yemeği nasıl yaptığımı hatırlayamamak gibi tuhaf bir sorun yaşıyorum. tuhaf olanı, sarhoşken yaptığım her muhabbeti hatırlarım, bilincim çoğunlukla açıktır da... sırf bu sorun yüzünden, mutfağa bir kamera koymayı bile düşündüm.
en son dün gece arkadaşlar bendeydi ve bu saatlere doğru fena acıktık. mutfağa girip dolaba baktığımı, yağda soğan kızartıp hindi eti kızartmaya koyulduğumu, diğer tavada soslar hazırladığımı, hatta "lan portakallı ördek oluyo da portakal likörlü hindi niye olmasın?" (mantığa gel) diyerekten içine birkaç kapak portakal likörü boca edip bununla kutu konserve mısır kızarttığımı, üzerine ketçapla biraz nane eklediğimi ve bunların hepsini birleştirdiğimi hatırlıyorum. hatırlayamadığım birkaç şey daha eklediğim kesin. hepimiz parmaklarımızı yedik, arkadaşlar "bunun adı ne?" falan demeye başladılar. o an renk vermeden "üzümünü ye bağını yeme" tribine girdim kasılarak a.k ama "gel bu yemeği bu gece de bizde yap deseniz" önce sarhoş olmam, sonra da mutfakta ne varsa kafamda bir kombinasyon uydurup onu aynen uygulamam lazım. o değil de her şey son derece doğaç oluo lan. bi ara saksıdaki çiçeği bile gözüme kestirdim. tabi yapmadım böle bi şey durum o derece vahim ama her ne yaparsam yapayım harika şeyler çıkıyor ortaya. ötesinde, sabaha bu yemekten bir şeyler arta kaldığında, ayık kafayla, hem de soğuk halde yediğimde dahi tadı güzel geliyor. mesele sarhoşluk da değil yani. ilginç lan.