tarih bilimini amacından saptıran, kitleleri gaza getirerek onları somut gerçeklikten uzaklaştıran, insanlığa zerrece faydası olmayan bir çabadır.
şimdi `osmanlı imparatorluğu` ve padişahları ile ilgili istediğiniz internet sitesini açıp bilgi edinmeye kalksanız, bir padişahın geniş omuzlu ve iyi ok attığından bahseder. evet, çoğu böyle. iyi ama gerçek anlamda bana ne bunlardan; insanlığa ne? herkes insan değil mi sonuçta; kimi geniş omuzlu olur, kimi kısa olur, kimi uzun olur. hem onu bırak, sen de sarayda doğsan seni de el bebek gül bebek güzel beslerler ve sen de geniş omuzlu olursun.
ya fakirler? ya fakir halk yığınları?
niye onların zayıf ve çelimsiz tarihlerinden bahsedilmez?
hem bu tarihi şahsiyetlerin esas ilgilenmemiz gereken mevzuları;
`dünyaya ne katmış, dünyadan ne almış; yaptıklarının hayrı ve zararı nedir` değil mi?
ama yok, ille de masal okur gibi tarih okuyacağız, ille de bir taraflarımız şişecek ve huşu içerisinde bir garip kahramanlık öykülerinin peşinden giden ve bunu yaparken de içimizi çeken tiplemelerden biri olacağız.
sadece türkiye için de demiyorum, her devletin resmi ideolojisinin oluşturduğu resmi tarih anlayışının insanı sürüklediği anormal ve paranolmal durum bu değil mi sonuçta?