`tarlaya gittikleri araç kaza yapmayıp, içindeki işçiler ölmeseydi.
günde yedi lira kazanacaklardı;
işçiler de on dört, on beş yaşında çocuklardı.
yedi liraya hangi hayat satılır?
yedi lira için kim ölür?
ölmüşlerdi!
ondan önce de sivas taraflarında tarım işçileri hayattan göçüp gitmişlerdi.
göç işçileriydiler.
memleketlerinden günlük on beş lira kazanmak için göçmüşler?
çarpışan kamyonet kasasından?
balık istifi dolduruldukları minibüsün arka koltuklarında caddeye saçılmışlardı.
kan? revan?
başka dünyaya göç!
gazeteler öylesine vermişlerdi haberleri?
yedi lira için ölmek kabus gibi görünmemişti!
öyle ya, bu memlekette yüz binlerce insan açlık pahasına köle gibi çalışıyordu.
bazıları kamyonet kasalarında?
bazıları tersanede, gemi direklerinde ölüyordu.
o da kabus değildi!
ya da, memlekette ne var ne yok satılıyordu.
satılıyor, satılıyor ama borçlar durmadan büyüyordu.
iş, fırat?ın suyuna kadar gelmişti.
havanı?
suyunu?
arpanı buğdayını?
tütününü pamuğunu?
ve fabrikaları, limanları satıyorlar?
bu da kabus gibi görünmüyordu!
tersine, iyiye işaretti;
satıldıkça memleket gelişip büyüyordu!
öyle söylüyorlardı!`*
*yücel sarpdere
31 ekim 2014 ısparta işçi servisi kazası
15 işçinin hayatını kaybettiği kazadır.
mevsimlik işçileri taşıyan 27 kişilik midibüse 45 kişinin bindirildiği ve midibüsün şarampole yuvarlandığı katliamdır.
bu ülkede ölen hep işçiler oluyor.
http://www.mynet.com/haber/yasam/ispartada-midibus-sarampole-yuvarlandi-15-olu-1531079-1
mevsimlik işçileri taşıyan 27 kişilik midibüse 45 kişinin bindirildiği ve midibüsün şarampole yuvarlandığı katliamdır.
bu ülkede ölen hep işçiler oluyor.
http://www.mynet.com/haber/yasam/ispartada-midibus-sarampole-yuvarlandi-15-olu-1531079-1