pandemi sürecinde bir çoğunda bel-boyun fıtığı hastalığı patlak veren, gözlük numaraları yükselen, öğrencilerin gecenin birinde "öğğğretmenim bööğün ders var mı" diye aramakta mahsur görmediği buna rağmen "ohhhh ne güzel yata yata maaş alıyorsunuz" laflarına maruz kalan eğitimcilerdir. üstelik şimdi de canlı derslere öğrenci gelmemesi durumunda ek ders ücretleri kesilecekmiş.
biliyorsunuz sokaklarda çöp olmayınca temizlik görevlilerinin maaşları kesiliyor, adliye de dava olmayınca hakimlerin maaşları kesiliyor, incelenecek bir olay olmayınca savcıların maaşları kesiliyor, sağlık ocağına hiç hasta gelmeyince doktorun maaşı kesiliyor ya öğretmenin de maaşı ondan kesiliyor. öğretmen de evinde boş durmasın uzaktan eğitim öncesi öğrencileri kapı kapı gezip derse çağırsın ya da tek tek telefonla arasın.
40 yıl kölesi olunacak öğretmenler
kapıda yem bekleyen kuşlara benzetilmiş, her eksik tavırda seni okutan diye başlanılan, hükümet sendikasında değilsen yetiştirdiğin çocukların gazına copuna maruz kalan öğretmenlerdir.