--- alıntı ---
1 Temmuz 1980 tarihinde Mersin Adana tren yolculuğu sırasında gözaltına alınmıştı Uygur. Ali Uygur'la beraber gözaltına alınan 3 arkadaşı savcıya ifade verirken Ali Uygur ortada yoktur. Ailesi dönemin sıradanlaşmış gözaltında kaybedilme vakalarından korkarak Mersin Emniyet Müdürlüğü'ne başvurur, oğullarının yerini sorar. Dönemin Mersin Emniyet Müdürü ömer Güneş, yardımcısı ise günümüzün dürüst devlet memuru Hanefi Avcı'dır. Aileye önce "bizde yok" cevabı verilir, Uygur'un gözaltına alındığı reddedilir. Ancak Uygur'un arkadaşlarının "Ali Uygur Bulunsun" sloganları emniyeti cevap vermeye zorlar. Ali Uygur'u gözaltına almadığı yalanını söyleyen emniyet çark edip, Uygur'un yer gösterirken polislerin elinden kaçtığını söylerler.
Devletin elinden kaçmak, hele de o dönemde böylesine kolaydır! Uygur'un ortadan kaybedilişinin öyküsü ise onunla beraber gözaltına alınan Haşim Arslan'ın mahkemede tanık sıfatıyla verdiği ve Ali Uygur'un başına vurulan sert bir cisimle öldürüldüğünü söylediği ifadesiyle çözülmeye başlanır. Ali Uygur işkencede öldürülmüştür. Katilleri Uygur'un cansız bedenini gece yarısı zorla morga götürüp sabah geri almış, sonra da cesedi kokmak üzereyken Ali Üstün adına kayıtlı mezara gömmüşlerdir. Ailenin ve tarafsız hâkimin şahitliğinde Kimsesizler Mezarlığı'ndaki mezar açılır, ailesi hemen tespit eder Uygur'u.
--- alıntı ---
hanefi avcı'yı tanıdınız mı?
http://www.marksist.org/haberler/2027-hanefi-avcinin-iskencede-katlettigi-devrimci-ali-uygur