baba olmak

kolibandi
duyguyu tatmayanların `nasıl bir şey` diye sorduğu ama olanların başlarda cevap veremediği durumdur.
not: kendi hayatımdan örnekle: işten atılmış bir işçi için oluşmuş bir işçi direnişinin içindesindir de işveren direniş sonucunda atılan işçiyi geri almıştır da o işçinin çocuğu yanınıza gelip size teşekkür eder ya...
ya da terör estirilen bir ortamda tüm korkutma ve saldırılara karşı irade savaşı ve dirayet kazanılır zorbalar kovulur ve ağaçlar korunur ya...
öyle bir şey baba olmak. şimdilik. (2 günlük babalık bu kadar olur)
kolibandi
öğrenildikçe içine girilen, zaman geçtikçe daha çok öğrenilen durumdur.
kapıyı açıp eve girdiğinizde size gülümseyen ve genlerinde sizden bazı özellikler taşıyan bir varlık karşınızda.
kızım ya da oğlum diye yaklaşırsınız
canım dersiniz, kuzum dersiniz, yoldaş dersiniz
yani en değer verdiğiniz, en çok korumak istediğiniz ne ise onu yakıştırırsınız ona.
o elini uzatır dokunur yanağınıza, burnunuza.
kaşınan dişleri yüzünden ısırmaya çalışır yanağınızı, kulağınızı.
severken kaldırırsınız havaya `ta ta ta taaaaaaa bu kadar olmuş benim kızım` dersiniz o anda üstünüze kusar ama o kusmuk bile o anki eğlencenizi bölmeye yetmez.
sabah işe gideceksinizdir, ama uyumaz bir türlü sadece siz konuşunca susuyor siz susunca ağlıyordur. yapabildiğiniz en saçma konuşmaları yaparsınız belki ama onun için konuşursunuz bazen `hadi kızım uyu artık diye` sitem edersiniz ama üzülür diye bunu bile mutlu mutlu söylersiniz.
normalde tiksindiğiniz onlarca şey mesele o olunca olağan ve güzel gelir.
sonra araya mesafe girer özlemek ne demek o zaman anlarsın.
kolibandi
yatağın bir kenarında ortadaki çocuk ezilmesin diye diye hareketsiz kalmak , öylece uyumaya çalışmaktır.
elinde çocuk bezi ile sokağa girdiğinde tecrübelilerin esprilerine gülerek yanıt vermektir.
aynı bezleri her sabah çöpe atmak görevini üstlenmektir.
eş-bebek uyanmasın diye sabah evden parmakların ucunda çıkmaktır.
akşam eve varıp o sıkıntuya girmek için can atmaktır. zira o sıkıntı en mutlu anlar kadar neşe verir insana.
hacarap
ikinci kez yaşanıldığında artık daha olgun, daha net hareketlerle karşılanan durumdur. ama heyecanı da ilkinden farklıdır. ilkinde cahil cesareti varken ikinci de temkinlilik hakim olur. hem daha önce öğrenilenler hem de yaşın getirdiği tecrübe farklı davranmaya iter babayı.
dubai vize izmir masaj izmir masaj salonu