bana okul demeyin

seve isteye 22 yılını okulda harcamış birisinin en samimi duyguları ile kullanabileceği ifadedir.

neden? çünkü o kadar yıl okumuştur, memuriyet falan zaten yok ara ara zar zor bir iş bulmuştur üstündeki adama bir bakar ki sadece parası olan bir tipleme patron olmuş, onun yalakaları derecelerine göre, müdür, sorumlu, şef falan olmuş. ortada anlamlı hiçbir cümle dönmüyor ama siz onca yıl okumuş, uluslararası ilişkiler, yabancı dil, satış, pazarlama, teknik proje okuma döktürüyorsunuz ama neye yarıyor hiiiiç. sağlam bir proje hazırlıyorsunuz ilgiliye göndereceksiniz ki işi alasınız, biri geliyor "yaw bu ne alıştırma bu adamları böyle şeylere" diyor senin saatlerce uğraştığın iş için bir telefon açıyor "he, he yaw hadi gözünü yidiğim imzala gönder şu sözleşmeyi uzatma hadi bekliyorum. akşama sohbet var tamam mı? hı hı, tamam hadi görüşürüz." diyor iş tamam. bu mudur amk. bu mudur?

bana okul demeyin. okuduk ta ne oldu? işte ortada.

bir kardeş sözüdür.

abi ya da ablaları okulda biraz başarı gösteren kardeşlerin büyükleri ile kıyaslanması sonucu okuldan nefret etmelerinin dışa vurumudur.

ebeveynlerin ve diğer büyüklerin buna dikkat etmesi gerekmektedir.

`dersler nasıl gidiyor?` sorusunu duymaktan bıkmış öğrenci söylemi.

hayatın, biz hayat okulunda okuduk söylemine isyan etme şekli.

ilerde bana evlilik / torun demeyin şekline bürünecek söylem.

okul durumu (dersler, hocalar, okulu uzatmak vs.) kötü olan öğrenci repliği.