anne ve babaların yoğun olarak `yerinden kalk da bir işe yara!` (vb.) şeklinde kafamıza vurduğu repliklerin ana teması.
peki nedir bu yurdum `bir işe yaramak` tematiğinin gerintisi; gelin beraber inceleyelim.
bir kere `bir işe yaramak` ya da `bir işe yaramamak` diye bir şey asla söz konusu değildir, çünkü yapılan en erdemli işin bile bir boktanlığı vardır;
`yol kenarında duran cam şişeyi kimseye zarar vermesin diye çöpe attığında çöplükten yemek toplayan birinin elinin kesilmeyeceğine tamamen emin misin?` gibi...
esasında, `yerinden kalk da bir işe yara!` gelmiş geçmiş en güzel ayarlardan biridir; muhtemelen biri kendisine fayda sağlayan bir şeylerle meşgul olmaktadır ve yine kendisine yandaş bulabilmek için etrafındakilere de bu ayarı vermektedir.
evet, fazlasıyla şahit oldum efendim; adamın çevrecilikle, doğayla, şunla bunla bir gram alakası yoktur ama sırf yazıldığı hatun çevrecidir diye adam gider tema vakfı üyesi olur ve etraftakiler de bu arkadaşı `bir boka yarayan insan` olarak tepemize nişanlar. ~yersen~ sonra bu arkadaş da başlar bıdı bıdıya...
- insanları hiç mi hiç anlamıyorum ~sen mi ben mi~, nasıl da bu kadar duyarsız olabiliyorlar... sahi bir boka yaramaz mı bunlar?...` gibi...