insanın aklına takılan bir olaya, kişiye ya da olguya yönelik isyanının cümlesidir.
yıllar yıllar öncesine dair anıların tam unutulmaya yüz tutmuşken tekrar canlanması, hafızada kendini tazelemesi sonucu bu anıları/kişileri düşünmek istemeyen insanın belki de yakarışıdır.
yorgunsundur yatarsın ve daha yastığa kafanı koyar koymaz gözün dalar. dalar dalmasına da o an bir siluet belirir gözünün önünde. fotoğraf gibi. masmavi boğaz görüntüsünün üzerine konmuş birkaç ağaç dalı ve önünde vakti zamanında hayatı paylaştığın siluet. kıpırdamaz, gerçek bir fotoğraf gibidir. tek farkı çay içer yine. o bakır demlikten alır çayını senin bardağını da doldurur, şeker atmaz, senin şekerini atar ama karıştırır üstelik. konuşmaz ama. hiç konuşmaz. "ne işin var burada dersin" cevap vermez. "la arkadaş git artık, çık git hayatımdan dersin" boğaza bakar çay yudumlar. kalkmak istersin masadan kalkamazsın da bir türlü, derman yoktur bacaklarda. hiç yapmadığın bir şey yapıp küfredersin yok. sen çırpınışınla kalırsın. o çay içer, boğaza bakar. sana da bakmaz üstelik.
millet rüyasında öpmeli, koklamalı şeyler görür ben çay içiyorum, millet rüyasında kate upton ı görür ben göremiyorum. normal değil, değil mi bu? biri bir fikir verebilir mi? ara ara aklıma giren bu düşünceler yüzünden morning sex'den mahrum kalmaya başladım.