(bkz: çocuk sömürüsü)
çocuğun haber bültenlerinde kullanımı
çocukların insanı duygusallaştırdığının bilincinde olan televizyon şirketlerinin taktiğidir.
yurdumuzda birçok televizyon kanalının yayınladığı haber bültenlerinde, çocuk önemli bir yer tutmaktadır. sağlıktan eğitime, kent yaşamından trajedi haberlerine kadar, çocuk, bir saatlik haber bülteninin önemli bir kısmında kendisine yer bulmaktadır. yine bu haber bültenlerinde, çocuk ile birlikte şiddet görüntüleri de sergilenmekte, böyle değilse bile, çocukları ilgilendiren bir haberin hemen ardından, çocuklara yönelik olmayan ve onların psikolojik gelişimini olumsuz yönde etkileyebilecek haberler yayınlanmaktadır. ne yazık ki bu ilkesiz tutuma, birçok televizyon kanalının haber bültenlerinde rastlamaktayız. çocuklara yönelik bir haberin hemen arkasından, çocuklara uygun olmayan bir haberi yayınlanması; hedef kitle olarak çocuğu ekrana çekip, hali hazırda ekranla karşı karşıya olan çocuğa, kendisinin psikolojik ve ruhsal gelişimini olumsuz yönde etkileyecek izlekselleri izletmek demektir ki, bu durumun toplumsal dengemizi ne denli bozacağı açıktır.
toplumumuzda, akşam saatlerinde ailece televizyon izleme geleneği, neredeyse bir rutin haline gelmiştir. bu saatler, haber bültenlerinin en çok yayınlandığı saatlere denktir. çocukların da dahil olduğu böyle bir aile tablosuna 18+ yaş grubuna dair olan görüntüleri serpmek, hiçbir şekilde masumane karşılanamaz.
öte yandan, çocukların haber bültenlerinde kullanımı, haberi sunan muhabirin kendisini onaylatma güdüsüne de hizmet etmektedir. elindeki mikrofon ile, zeka gelişimini tamamlamamış olan bir çocuğu dilediği gibi maniple eden haber muhabiri, çocuklara sorduğu sorulardan istediği cevapları alabilmektedir. çocukların masumluğuna inanan izleyici, çocukların verdiği her cevaba inanmakta, böylece farkında olmadan maniple edilmektedir. bu izleksel, bizlere masum birer görüntü olarak sunulmakta, ancak, bir kurgu olarak bütünün kendisi, masum olmaktan ziyade, aldatıcı bir yapının içerisinde kendisini gizlemektedir.
yurdumuzda birçok televizyon kanalının yayınladığı haber bültenlerinde, çocuk önemli bir yer tutmaktadır. sağlıktan eğitime, kent yaşamından trajedi haberlerine kadar, çocuk, bir saatlik haber bülteninin önemli bir kısmında kendisine yer bulmaktadır. yine bu haber bültenlerinde, çocuk ile birlikte şiddet görüntüleri de sergilenmekte, böyle değilse bile, çocukları ilgilendiren bir haberin hemen ardından, çocuklara yönelik olmayan ve onların psikolojik gelişimini olumsuz yönde etkileyebilecek haberler yayınlanmaktadır. ne yazık ki bu ilkesiz tutuma, birçok televizyon kanalının haber bültenlerinde rastlamaktayız. çocuklara yönelik bir haberin hemen arkasından, çocuklara uygun olmayan bir haberi yayınlanması; hedef kitle olarak çocuğu ekrana çekip, hali hazırda ekranla karşı karşıya olan çocuğa, kendisinin psikolojik ve ruhsal gelişimini olumsuz yönde etkileyecek izlekselleri izletmek demektir ki, bu durumun toplumsal dengemizi ne denli bozacağı açıktır.
toplumumuzda, akşam saatlerinde ailece televizyon izleme geleneği, neredeyse bir rutin haline gelmiştir. bu saatler, haber bültenlerinin en çok yayınlandığı saatlere denktir. çocukların da dahil olduğu böyle bir aile tablosuna 18+ yaş grubuna dair olan görüntüleri serpmek, hiçbir şekilde masumane karşılanamaz.
öte yandan, çocukların haber bültenlerinde kullanımı, haberi sunan muhabirin kendisini onaylatma güdüsüne de hizmet etmektedir. elindeki mikrofon ile, zeka gelişimini tamamlamamış olan bir çocuğu dilediği gibi maniple eden haber muhabiri, çocuklara sorduğu sorulardan istediği cevapları alabilmektedir. çocukların masumluğuna inanan izleyici, çocukların verdiği her cevaba inanmakta, böylece farkında olmadan maniple edilmektedir. bu izleksel, bizlere masum birer görüntü olarak sunulmakta, ancak, bir kurgu olarak bütünün kendisi, masum olmaktan ziyade, aldatıcı bir yapının içerisinde kendisini gizlemektedir.