edebiyat ile toplumun karşılıklı etkileşimini aydınlatmaya çalışan ve edebiyat biliminde 1900?lü yıllarda ortaya çıkan bir araştırma çizgisi. incelemeleri, edebiyatın toplum hayatındaki rolü ve edebiyatın toplum şartlarından etkileşimi konusunda yoğunlaşmıştır.
görüldüğü üzere sembiyotik bir ilişki çok rahatlıkla kurulabilmektedir sosyoloji ve edebiyat disiplinleri arasında. fakat ne yazik ki çok az örnek çalışmaya rastlayabilmekteyiz.
olaylara tarihsel bir süreç göz önüne alarak yaklaşan kurtuluş kayalı ise türkiye?de edebiyat sosyolojisi yapmanın uzun yıllar kimsenin aklına gelmediğini ve üniversitelerin buna yeteri ilgi göstermediklerini dile getiriyor. kayalı?nın "edebiyat sosyolojisi" adlı derleme kitapta konu ile ilgili görüşleri şu şekilde:
"türkiye?de edebiyat sosyolojisi yapmak çok uzun yıllar düşünülmüyor. bir kere üniversitelerimizin edebiyat ve sosyoloji bölümlerinde edebiyat sosyolojisi başlıklı dersler yok. belki sanat sosyolojisi gibi dersler zaman zaman konmuş ama bu dersler bile fazla ciddiye alınmamış. zaten çoğu sosyoloğun ve çoğu edebiyatçının tabii her tür akademisyenin konuyu ciddiye almalarının vasatı oluşmuş değil. nitekim yakın yıllara kadar edebiyat sosyal bilimciler arasında bir disiplin olarak da görülmüyordu. edebiyat alanında olanların da sosyolojiyle bir bağlantı kurma denemesinin oluşmasının şartları bulunmamaktaydı. edebiyatçılar sosyolojiyle, sosyologlar da edebiyatla pek fazla ilgilenmemişlerdir. ancak bunun istisnalarının olduğunu da söylemek gerekecektir. daha doğrusu bu noktada birkaç konu üzerinde odaklaşmanın anlamı olabilir." kayalı şöyle devam eder:
türkiye?de edebiyat alanı sosyal bilimciler tarafında genellikle ikincil, tabiri caizse sufli bir alan olarak telakki edilmiştir. dolayısıyla özellikle sosyal bilimciler edebiyatla hemen hemen hiç ilgilenmemişlerdir. hatta bir sosyal süreci, kültür değişmesini olayını edebiyatçıların yazdıkları metinlerden kalkarak açıklamak genellikle yadırgatıcı olmuştur. dolayısıyla edebiyatçıların sosyal, tarihsel ve kültürel süreç üzerine yazdıkları genellikle kullanılmamıştır.
edebiyat alanı bariz bir şekilde kültür alanı, daha doğrusu tarih ve kültür alanıdır. önceki dönemde edebiyat sosyolojisi olarak nitelenen metinler daha çok siyaset ve ekonomi ölçütleriyle anlaşılmaya çalışılmıştır. daha doğrusu gelişim bir biçimde siyaset ve iktisada icra edilmeye yönelmiştir. türkiye?de belki de disiplinlerarası bir anlayışın yerleşmeye yönelindiği bir dönemde edebiyat alanı belirgin bir şekilde sadece edebiyatçıların anlayabileceği bir alan olarak telakki edilmeye başlanmıştır. aslolan şey insanın anlaşılabilmesi, özel olarak da türk insanının anlaşılabilmesidir.
vasat tamamen ortadan kalkarken edebiyat sosyolojisi yapma zorunluluğuna işaret etmek, türkiye?de bugün genelde toplumsal, tarihsel, kültürel gerçekliklerden kopuk nasıl sosyoloji yapılıyorsa, o tarzda edebiyat sosyolojisi yapmayı önermek anlamına gelmektedir. toplumun yakın tarihinin hafızalardan silinmesi eylemi edebiyat sosyolojisinin de toplum gerçeklerinden yalıtılmış bir şekilde deneneceğini göstermektedir. tabii bir de, alttan alta söz konusu sosyal sürecin yaşandığına işaret etmek gerekecektir. aykırı eylemler bir sosyoloji, edebiyat sosyolojisi yapmanın potansiyellerine dikkat çekerek başka bir mecrada gelişebilir. zaten başka bir şansın da olmadığını yaşadığımız ortam göstermektedir."
konu ile ilgili bir başka ünlü görüş ise ingiliz profesör trevor noble'ye ait:
"edebiyat, birbirinden oldukça farklı meselelerle birlikte değerlendirilmesine yol açan değişik sosyolojik bakış açıları ortaya koyar. edebiyat sosyolojisinde halihazır en ciddi ve en yaygın biçimde yerleşmiş değerlendirme tarzları olarak romanlar, marksistleri avam halkın üst ve alt yapı ile ilişkisine dair sorunlarla baş başa bırakırken ileri idealistlere de yabancılaşma ve benliğinden uzaklaştırılma olgusunun diyalektik etkenlerinin açıklanmasına ilişkin durumları bırakır... edebiyat sosyolojisi, doyurucu kurgusal metinlerle bunların ve sıradan okurlarının olağan yaşanmışlıkları arasındaki münasebeti yalnızca ortaya çıkarmayı değil, aynı zamanda açıklığa kavuşturmayı amaçlayan teorileri içinde barındırmaktadır."
edebiyat sosyolojisi iki farklı disiplinin karışımıdır ve de zordur. köksal alver'in hece yayınları'ndan çıkan aynı adlı kitapta değişik görüş ve yaklaşımlar bulunmaktadır.