ideolojilerden ziyade, siyasi arenada ünlü olan kişilerin söyledikleri cümleleri ve bu kimselerin başlarından geçen spontane olayları, sanki bir sit com dizisinden alınmış karelermiş gibi değerlendirmek hadisesinin topluma maksatlıca dayattığı yozlaştırıcı bir izm`in tahakkümüdür.
bir nevi, siyasi gündemi ideolojiden bağımsızmışcasına kurgulayarak, adeta onu yeniden üretmek yolu ile magazinselleştirmek; ideolojileri ve ideolojik olayları bir popüler kültür nesnesi haline getirmektir.
(bkz: popüler kültür)
aslında, `ideolojilerin yerini popüler kültüre bırakması`, birçoğumuzun alet olup çıktığı bir manipülasyon trendi olarak cereyan etmektedir günümüzde. daha çok internet ve televizyon gibi kitle iletişim aygıtlarının baş tetikleyicileri olduğu bu popülerleşme trendi, topluma, george bush`un ırak`ta yaptıklarından ziyade bisikletten düşmesini, sanki önemli bir habermiş gibi sunmakta ve böylece insanların ideoloji ve siyasete olan algıları manipüle edilmektedir...
gerçekte, bisikletten düşmek, her normal insanın başına gelebilecek mazagasinsel bir hadisedir. ancak bir devlet başkanı olarak ırak`ı bombalamanın başlangıç düdüğünü çalmak, normal bir insanın yapabileceği bir iş olmadığı gibi -magazinsel bir hadise olmaktan öte olarak-, 100.000`den fazla insanın canını yakan bir hadisedir. işte, tam da bu noktada, toplumun ideolojinin gerçekliği üzerine olan algısı manipüle edilmiş olduğundan, ırak`ın işgali ve 100.000`den fazla insanın ölmesi de, tıpkı george bush`un bisikletten düşmesi gibi magazinsel bir olay olarak algılanmakta, bu yüzden, temelinde ideolojilerin yattığı acı hadiselerin gerçekleşmiş olması, gereken kitlesel ilgiyi görememektedir.