okuduğu bölümün zorunlu dersi olduğu için istatistik alan sözel öğrencinin isyan cümlesidir.
hoca ilk haftalarda kavramlardan bahsederken her şey kıvamında gider. ancak, ilerleyen haftalarda işin içine sayılar girmeye başlar. derken, o masum sayılar kesirli, bölülü, kareköklü birer canavarlar haline döner. ilk haftadan beri dersi dikkatle dinleyen sözel bünye, ders esnasında tahtaya aval aval bakmak olayına girer. ajanda üzerinde ders hakkında tutulan notların yazı karakterlerinde bir çirkinleşme olur. defter, bir psikoloğa gösterilse depresyon tanısı koyulabilecek hale döner. zamanla not tutmak bırakılır, ajanda sos tahtasına döner, üzerine çiçek böcek ve metallica logosu falan çizilir. bir ara hoca gelir, "ilk haftalarda dersi ne güzel dinliyordun. hatta soru da soruyordun" der. tahta gibi hocaya da aval aval bakılır. hoca gittikten sonra, sıra arkadaşına, "madem bunları öğreniyoruz, aslında ben eczacı olmak istiyordum vakit geç değilken girişsem mi" diye sorulur. dersten de kalınır, yaz okuluna da kalınır. kakakökünden nefret edilir.