İstanbul, Türkiye'de yer alan şehir ve ülkenin 81 ilinden biri. Ülkenin en kalabalık, ekonomik, tarihi ve sosyo-kültürel açıdan en önemli şehridir.
istanbul
ne sevilen ne de vazgeçilen şehirdir.
bir şey söylemek istiyorum sözlük. yıllardır gideceğim dediğim bu şehirden gitme ihtimali doğdu ya "acaba" sorusunu çok soruyorum kendime. gitmeli mi yoksa kalmalı mı? gidilse bile dönülmeli mi? bilmiyorum sözlük.
zaten güvenlik soruşturmasına dair bir dünya sorun yaşıyorum evraklar kayıp, nerede olduğu bilinmiyor, kimse bilgi vermiyor, bir de üzerine istanbul'u düşünmek ne saçma geliyor değil mi? değil işte.
soruşturma olumlu biter de göreve başlarsam sorar mıyım acaba istanbul'da kimim var diye?
sorarım kesin.
bir şey söylemek istiyorum sözlük. yıllardır gideceğim dediğim bu şehirden gitme ihtimali doğdu ya "acaba" sorusunu çok soruyorum kendime. gitmeli mi yoksa kalmalı mı? gidilse bile dönülmeli mi? bilmiyorum sözlük.
zaten güvenlik soruşturmasına dair bir dünya sorun yaşıyorum evraklar kayıp, nerede olduğu bilinmiyor, kimse bilgi vermiyor, bir de üzerine istanbul'u düşünmek ne saçma geliyor değil mi? değil işte.
soruşturma olumlu biter de göreve başlarsam sorar mıyım acaba istanbul'da kimim var diye?
sorarım kesin.
Yenigün müzik topluluğunu yıldızları bastı yaralarına diye bilinen ezgisinin gerçek adıdır.
sehpalara çıkarıldı
çarmıha gerildi bu kent.
sehpalara çıkarıldı
çarmıha gerildi bu kent.
son 106 yılın en yüksek sıcaklığını yaşayan şehir.
neredeyse temmuz ayına girilecek hala kıştan kalma soğuklara göz kırpan şehir.
günde 3 milyon metreküp su ihtiyacı olan mega şehir.
3 yeni baraj daha yapılacakmış.
3 yeni baraj daha yapılacakmış.
dünya insani zirvesinin yapılacağı dünya şehri.
(bkz: istanbul'un 7 tepesi)
servet endeksinde ilk sırayı alan ilimiz.
kavganın başkentlerinden biridir.
bekleyendir.
(bkz: bekle bizi İstanbul)
(bkz: vedat Türkali) şiirine ad veren şehirdir.
Salkım salkım tan yelleri estiğinde
Mavi patiskaları yırtan gemilerinle
Uzaktan seni düşünürüm İstanbul
Binbir direkli Halicinde akşam
Adalarında bahar
Süleymaniyende güneş
Hey sen güzelsin kavgamızın şehri
Ve uzaklardan seni düşündüğüm bugünlerde
Bakışlarımda akşam karanlığın
Kulaklarımda sesin İstanbul
Ve uzaklardan
Ve uzaklardan seni düşündüğüm bugünlerde
Sen şimdi haramilerin elindesin İstanbul
Plajlarında karaborsacılar
Yağlı gövdelerini kuma sermiştir.
Kürtajlı genç kızlar cilve yapar karşılarında
Balıkpazarında depoya kaçırılan fasulyanın
Meyvesini birlikte devşirirler
Sen şimdi haramilerin elindesin İstanbul
Et tereyağı şeker
Padişahın üç oğludur kenar mahallelerinde
Yumurta masalıyla büyütülür çocukların
Hürriyet yok
Ekmek yok
Hak yok
Kolların ardından bağlandı
Kesildi yolbaşların
Haramilerin gayrısına yaşamak yok
Almış dizginleri eline
Bir avuç vurguncu müteahhit toprak ağası
Onların kemik yalayan dostları
Onların sazı cazı villası doktoru dişçisi
Ve sen esnaf sen söyle sen memur sen entellektüel
Ve sen
Ve sen haktan bahseden Ortaköyün Cibalinin işçisi
Seni öldürürler
Seni sürerler
Buhranlar senin sırtından geçiştirilir
İpek şiltelerin istakozların
ve ahmak selameti için
Hakkında idam hükümleri verilir
Haktan bahseden namuslu insanları
Yağmurlu bir mart akşamı topladılar
Karanlık mahzenlerinde şehrin
Cellatlara gün doğdu
Kardeşlerin acısıyla yanan bir çift gözün vardır
Bir kalem yazın vardır
Dudaklarını yakan bir çift sözün vardır
Söylenmez
Haramiler kesmiş sokak başlarını
Polisin kırbacı celladın ipi spikerin çenesi baskı makinesi
Haramilerin elinde
Ve mahzenlerinde insanlar bekler
Gönüllerinde kavga gönüllerinde zafer
Bebeklerin hasreti içlerinde gömülü
Can yoldaşlar saklıdır mahzenlerinde
Boşuna çekilmedi bunca acılar İstanbul
Bulutların ardında damla damla sesler
Gülen çehreleri ve cesaretleriyle
Arkadaşlar çıktı karşıma
Dindi şakalarımın ağrısı
Bir kadın yoldaş tanırdım
Bir kardeş karısı
Hasta ciğerlerini taşıdığı çelimsiz kemikli omuzları
Ve hüzünlü çehresiyle bebelerini seyrederdi
Cellatlara emir verildiği gün haramilerin sarayında
Gebeliğin dokuzuncu ayında
Aç kurtların varoşlara saldırdığı
Tipili bir gece yarısı
Sırtında çok uzak bir köyden indirdi
Otuzbeş kiloluk sırrımızı
Zafer kanlı zafer kıpkırmızı
Boşuna çekilmedi bunca acılar İstanbul
Bekle bizi
Büyük ve sakin Süleymaniyenle bekle
Parklarınla köprülerinle kulelerinle meydanlarınla
Mavi denizlerine yaslanmış
Beyaz tahta masalı kahvelerinle bekle
Ve bir kuruşa Yenihayat satan
Tophanenin karanlık sokaklarında
Koyunkoyuna yatan
Kirli çocuklarınla bekle bizi
Bekle zafer şarkılarıyla caddelerinden geçişimizi
Bekle dinamiti tarihin
Bekle yumruklarımız
Haramilerin saltanıtını yıksın
Bekle o günler gelsin İstanbul bekle
Sen bize layıksın
bekleyendir.
(bkz: bekle bizi İstanbul)
(bkz: vedat Türkali) şiirine ad veren şehirdir.
Salkım salkım tan yelleri estiğinde
Mavi patiskaları yırtan gemilerinle
Uzaktan seni düşünürüm İstanbul
Binbir direkli Halicinde akşam
Adalarında bahar
Süleymaniyende güneş
Hey sen güzelsin kavgamızın şehri
Ve uzaklardan seni düşündüğüm bugünlerde
Bakışlarımda akşam karanlığın
Kulaklarımda sesin İstanbul
Ve uzaklardan
Ve uzaklardan seni düşündüğüm bugünlerde
Sen şimdi haramilerin elindesin İstanbul
Plajlarında karaborsacılar
Yağlı gövdelerini kuma sermiştir.
Kürtajlı genç kızlar cilve yapar karşılarında
Balıkpazarında depoya kaçırılan fasulyanın
Meyvesini birlikte devşirirler
Sen şimdi haramilerin elindesin İstanbul
Et tereyağı şeker
Padişahın üç oğludur kenar mahallelerinde
Yumurta masalıyla büyütülür çocukların
Hürriyet yok
Ekmek yok
Hak yok
Kolların ardından bağlandı
Kesildi yolbaşların
Haramilerin gayrısına yaşamak yok
Almış dizginleri eline
Bir avuç vurguncu müteahhit toprak ağası
Onların kemik yalayan dostları
Onların sazı cazı villası doktoru dişçisi
Ve sen esnaf sen söyle sen memur sen entellektüel
Ve sen
Ve sen haktan bahseden Ortaköyün Cibalinin işçisi
Seni öldürürler
Seni sürerler
Buhranlar senin sırtından geçiştirilir
İpek şiltelerin istakozların
ve ahmak selameti için
Hakkında idam hükümleri verilir
Haktan bahseden namuslu insanları
Yağmurlu bir mart akşamı topladılar
Karanlık mahzenlerinde şehrin
Cellatlara gün doğdu
Kardeşlerin acısıyla yanan bir çift gözün vardır
Bir kalem yazın vardır
Dudaklarını yakan bir çift sözün vardır
Söylenmez
Haramiler kesmiş sokak başlarını
Polisin kırbacı celladın ipi spikerin çenesi baskı makinesi
Haramilerin elinde
Ve mahzenlerinde insanlar bekler
Gönüllerinde kavga gönüllerinde zafer
Bebeklerin hasreti içlerinde gömülü
Can yoldaşlar saklıdır mahzenlerinde
Boşuna çekilmedi bunca acılar İstanbul
Bulutların ardında damla damla sesler
Gülen çehreleri ve cesaretleriyle
Arkadaşlar çıktı karşıma
Dindi şakalarımın ağrısı
Bir kadın yoldaş tanırdım
Bir kardeş karısı
Hasta ciğerlerini taşıdığı çelimsiz kemikli omuzları
Ve hüzünlü çehresiyle bebelerini seyrederdi
Cellatlara emir verildiği gün haramilerin sarayında
Gebeliğin dokuzuncu ayında
Aç kurtların varoşlara saldırdığı
Tipili bir gece yarısı
Sırtında çok uzak bir köyden indirdi
Otuzbeş kiloluk sırrımızı
Zafer kanlı zafer kıpkırmızı
Boşuna çekilmedi bunca acılar İstanbul
Bekle bizi
Büyük ve sakin Süleymaniyenle bekle
Parklarınla köprülerinle kulelerinle meydanlarınla
Mavi denizlerine yaslanmış
Beyaz tahta masalı kahvelerinle bekle
Ve bir kuruşa Yenihayat satan
Tophanenin karanlık sokaklarında
Koyunkoyuna yatan
Kirli çocuklarınla bekle bizi
Bekle zafer şarkılarıyla caddelerinden geçişimizi
Bekle dinamiti tarihin
Bekle yumruklarımız
Haramilerin saltanıtını yıksın
Bekle o günler gelsin İstanbul bekle
Sen bize layıksın
güzelliği kişiye göre göreceli olan, Türkiyenin en kalabalık şehri.
güzel olmasına karşın bazı kimseler tarafından fazla abartılan şehir.
insanın özelliklerini değiştiren, uysal iken hırçın yapan, efendi iken çirkefleştiren bir şehir. sesinizi az yükselttiğinizde geçerli kural ney ise onu uygulamaya koydurmanız çok kolay olur. sorarsınız ki niye kural uygulanmıyor peki? Çünkü burası istanbul.
sayılamayan nüfusuyla birlikte 16-17 milyon kişinin yaşadığı şehirdir. aynı zamanda benim de doğup büyüdüğüm, kendisine 22 yıldır aşık yaşadığım şehirdir.
(bkz: asitane)
nüfusu dünya üzerindeki 130 ülkenin nüfusundan daha çok olan şehir.
silueti olan metropol.
geçtiğimiz yıl Dünya`da en çok turist çeken şehir olmuştur.
(http://www.odatv.com/n.php?n=1-numara-oldu-0804141200)
(http://www.odatv.com/n.php?n=1-numara-oldu-0804141200)
Plakası 34 olan ilimizdir.
dünyada, trafikte en çok dur kalk yapılan şehirmiş araştırmalara göre.
dingin yaşama taviz vermeyen şehir. bu şehirde yaşıyorsanız, dinlence için muhakkak başka bir şehri tercih etmeniz gerekmektedir.
Şehr-i Kaos.
şehir olmaktan çıkmış, kesmekeşe dönmüştür. istanbul`un 1640`larda, yani iv. murat zamanındaki nüfusu 600.000 civarı idi. 1952`de ilk kez 1 milyonu gördü. nereden baksanız, 400 yılda sadece 400.000 kişi artan istanbul son 70 yılda nüfusunu 15`e katlamıştır. bugün istanbul bir ucu tekirdağ`da diğer ucu sakarya ve düzce`de olan koca bir metropoldür. iyisi ile kötüsü ile neyin nereden çıkacağı bilinmeyen bir şehirdir.
7 tepeli şehirdir, eski adı constantinopolis`dir.