islam dini içinde devlet otoritesini uygulayabilmek için yerleşik hayata getirilen göçebe kitlelere benimsetilen baskıcı inanç şeklidir.
devletin devamlılığının esas alındığı her şey devlet içindir felsefesinin yüklendiği buna bağlı olarak da yerleşik hayata geçirilen kitleleri inançla (cennet-cehennem korkusu) ve maddi yaptırımlarla (uzun süreli hapisler-icra vb.) daha kolay kontrol edebilmek için sistematik olarak enjekte edilen inanıştır.
göçebe topluluklar çoğunlukla bu yaptırımlardan kurtulmuşlardır.