uygur türkleri ile ilgili aşağıdaki yazıyı kaleme almış akademisyen.
Geçen hafta Türk Mitolojisi ?I dersinde Uygur Türeyiş Mitlerini anlatmaya başlamadan, ön bilgi olarak Uygurlar kimdir?, nerede yaşarlar?, kültürel gelenekleri, tarihleri gibi meselelere değinmek istedim. Seksen kişilik sınıftan heyhat! Uygur isminin ne olduğunu bilen çıkmamış. Ruhum muazzep oldu, daraldım.
Maalesef durum budur. Türk milleti müthiş bir kültürel erozyon yaşıyor.
Kimliği ve neliği hakkındaki kolektif hafızası önemli ölçüde tahrip olmuş.
Oysa Filistin, Suriye veya herhangi bir Arap ülkesinde cereyan eden hadiseler için hükümetlerimiz açıktan ayağa kalkıyor, tavır alıyor, halkım kendini yerlere atıyor, muhafazakâr yardım örgütleri seferber oluyor. Her türlü medya mecrası ayağa kalkıyor.
Ebette ki insan hakları ihlallerinde her türlü sıfatlarından arınmış olarak insan gerçeği ile karşı karşıyayız, burada sıfatlara bakmak etik olarak sorunludur.Pek âlâ pek güzel.
Lakin Türklere karşı soykırım ve insan hakları ihlalleri yapıldığında, dünya ve Türkiye dahil herkesin vicdanları, kör sağır oluyor.
Karabağ?da bunu yaşadık, Kerkük?de Suriye?de keza. Herkesin bir sahibi var, Türklerin adı bile anılmıyor.
Soydaşlarımız bu kış kıyamette varlık yokluk mücadelesinde.
Suriye?de soğuk titreyen gariplerin ihtiyaçlarını ey MHP ey CHP meramınız olsa sizin bir ilçe belediyeniz çözer, hadi iktidar umarsız diyelim.
EY CHP EY MHP
Bu işlerle alakalı duyarlılık göstermesi gereken siyasi mecralar, büyük sivil toplum örgütleri dudaklarına kondurdukları mürai bir gülümseme ile vaziyeti idare ediyorlar. Ne yazık! Oysa bir heyet teşkil edip bu işleri takip etseler, dünya bu kadar vurdumduymaz olamaz.
Hepsi numaracı?
Slogan, özlü söz, özçekimle siyaset yapıyorlar.
Üstelik burası Türkiye
Kendini Türk diye, Türk vatandaşı diye tanımlayanların, ülkesi
Garip değil mi?
Ey Türk kamuoyu/ Ey insanlık vicdanı !
Şu tabloya bir bakar mısınız.
Çin?in işgali altındaki Doğu Türkistan?da soydaşlarımız baskı altında, çok ağır insan hakları ihlalleri ile karşı karşıyalar.
?Dünya Uygur Kongresi Genel Başkan Yardımcısı Seyit Tümtürk, Sincan Uygur Özerk Bölgesinde (Doğu Türkistan) yaşayan ve Çin zulmünden kaçarak Tayland`a sığınan yaklaşık 300 Uygur Türk`ünün hayatta kalabilmesi için Çin`e iade edilmemeleri gerektiğini söyledi.
Tümtürk, Çin`in `Tayland`da bulunan Uygur Türklerinin Çin vatandaşı olduğunu` iddia ederek iadesini istediğini belirtti. Aralarında çocuk, kadın ve yaşlıların da bulunduğu bu insanların iade edilmeleri durumunda katledileceklerini savunan Tümtürk, `Tayland`da çeşitli kamplarda bulunan Uygur Türklerinin mutlaka Türkiye`ye veya güvenli başka bir ülkeye sığınmalarına yardımcı olunması gerekiyor. Aksi takdirde orada bulunan kardeşlerimiz ya kurşuna dizilecek ya da farklı yöntemlerle işkence görüp katledilecek` diye konuştu.
Çin`in kapalı bir kutu olduğunu, insan hak ve özgürlüğü kavramlarının bulunmadığını savunan Tümtürk, İlham Tohti (Uygur akademisyen) gibi bir bilim adamının bile bölücülükle suçlanarak müebbet hapse mahkum edildiğini anımsattı.
Tümtürk, her gün onlarca Doğu Türkistanlının sırf dini inancını yerine getirmek istediği için işkence ve baskılara maruz kaldığını, karşı gelmeye çalışanların ise bunu hayatıyla ödediğini belirterek, `Çin baskı ve zulmünün son bulması için uluslararası kamuoyunun harekete geçmesi gerekiyor. Aksi takdirde daha çok kardeşimizin canı yanacaktır` diye konuştu.
Ey MHP , Ey CHP sizin AB Parlamentosunda görevli vekilleriniz ne iş yaparlar, bu meseleyi bir gün olsun Avrupa ve dünya gündemine taşıdınız mı? Oylarımızı hakkıyla temsil etmeniz için sizi göreve davet ediyorum.
İSLAM KONFERANSI ÖRGÜTÜNE SESLENİYORUM
Çin Halk Cumhuriyetinin Ankara Büyükelçisine sesleniyorum:
Sayın Ekselansları;
Japonya?dan Amerika?ya kadar 500 Türkologun üyesi olduğu Türklük bilgisi bilimsel haberleşme platformu olarak sizleri bu masum insanların temel insan haklarına saygılı olmaya davet ediyoruz.
Vicdanlar daha fazla kanatmayınız. Yoksa Türk İslam dünyası nezdinde, uygar dünyanın nezdinde, insanlık onurunu çiğneyen bir yönetim olarak ebediyen mahkûm olacaksınız.
Ey İslam Konferansı Örgütü;
Bu 40 milyonluk masum Türk halkını İslam toplumu içerisinde görmüyor musunuz?
Yarın bizi başkaca bir sorunda ortak duyarlılığa davet ettiğinizde sıkılmayacak mısınız?
Bütün Türkiye ve dünya kamuoyunu bu elim hadiseyi telin etmeye, bu masum insanlara sahip çıkmaya davet ediyorum.
Prof. Dr. Kemal Üçüncü
http://www.odatv.com/n.php?n=300-turk-oldurulebilir-2912141200