ulaş basar gezgin tarafından yazılmış olan şiir.
delik desik bir lübnan sediri bir yanda,
dallari kopuk, sokuk kokleriyle,
bu gece kacta duser bu kez bombalar
diye soruyor bir cocuk, agacin basinda.
o`na okulda, o kucuk okulda,
depremde ne yapilir ogretilmisti,
kapilara, sira altina saklanmayi bilir,
ama simdi ogretmeni de bilmiyor,
nereye saklanmali, nerede durmali,
bomba dustugunde nere kacmali...
israilli yasitlari ona,
bisiklet alacak degillerdi ya,
fuzelerin ustune yaziyorlar adlarini,
ulassin diye iletileri lubnanli cocuklara,
yuzlerine patlayan bombalarda...
ve bir televizyon kanali, demokrattir ya,
sunu soruyor kodamanlara:
`israil`in sinirotesi operasyonu savaş degil,
etkiler mi ki ticaret hacmini,
ulkemizle lubnan arasinda?
duymuyorlar sedir basindaki
kolu sargili yitik cocugu,
duydular mi soyle duyuyorlar:
bu gece kaca duser bu kez borsalar?
bir cocuk bu, borsalarda adi anilmaz,
kafasi koparilsa, ciro azalmaz...
bir cocuk bu, yuzlerce cocugu gibi lubnan`ın
agac basinda, bilmez neyi bekliyor...
ogretmeni, bombalanan okulda yatardi,
masal anlatir oyle yatardi geceleri.
annesi-babasi, kimbilir nerede,
kimbilir nerede ariyor onu...
ucaklar ne icin var? ne icin varlar?
boyle sormustu birgun ogretmeni.
kitaplar yazmiyor ki ne icin var,
terorist bir devletin savas ucaklari.
ıı
kopmus kollar, kesik bacaklar,
kafalari ucurulmus bebekler.
cetvelle cizmislerdi daha once,
cetvelle cizmislerdi haritalari.
simdi sinir, cesetlerle ciziliyor,
kopmus kollarla, kesik bacaklarla...
uydular, kollardan anliyorlar, bacaklardan,
haritada nerenin nere oldugunu...
sasiyoruz hep birlikte sasiyoruz,
sivil olumlerine degil artik,
sasiyoruz hep birlikte sasiyoruz,
savasta askerler oldugunde!
iste boyle buyuk bir savas,
40 gunluk bebeye gucu yeten savas,
40 gunluk bebeye, 40 gunluk omre.
ııı
onlara, bu gonullu genclere,
deprem enkazindan can kurtarmak,
ogretilmisti elbet.
ya bombalarla yikilmis evler?
kitaplar yazmiyor, ilkyardim kitaplari,
nasil cikarilir yanmis bedeni,
bombanin masalda yakaladigi ogretmeni...
dev dumanlar, bulut gibi kara dumanlar,
yikilan evler, lime lime olmus cesetleriyle,
duvarlarda gorulmektedir kanlari,
lubnanlilar`in...
ıv
bombalanmis yollarda, araba kuyruklari...
- nasil bombaladilar ki bagdad`a, roma`ya giden yollari?
- bilgisayarlarda canli uydu fotograflari...
aha bakin surasi da benim evim; diyorlardi,
uydu fotograflarina bakarak,
kendini uzaydan gormekten hosnut.
sormadilar ki hic sormadilar,
bu bilgilere bile sahip olanlar,
burda durmaz, yarin oburgun,
evlerimizde bombalari patlar...
v
yikilan koprulerden suya dusen bebekler.
tarih mi tekerrurden ibaret yoksa insan zihni,
tekerrur edenleri mi algiliyor yalniz?
emir verdi israil firavunu,
;oldurulsun tum lubnan bebekleri; dedi,
ama anasi musa`nin, kopru patlarken,
o`nu kucucuk bir sepete koydu...
mahsur kalmisim boyle bir cagda,
baska caglara cikamiyorum.
fuze yagiyor tarihime,
fenike`nin surlari, sutunlari,
bir bir ustume yikiliyor...
vı
siginmaciyim kendi ulkemde,
peki ama kime siginacagim,
beyrut`a taksi parasi 400 dolar,
cikmiyor o kadar para cebimden,
bekliyorum ama bekliyorum.
bilmiyorum.
sinir kapilarinda oyyy, var bak kalabalik var,
kaciyorlar arkalarina bir kez olsun bakmadan, bakmasinlar.
biraktiklari oldu behey can havliyle,
biraktiklari, yoksul, caresiz...
yoksullari vuruyor bu savas en cok yoksullarin cocuklarini,
`onlar da yoksul olmasalardi` mi diyor kacanlar?
kanadalilar gitti bir biz kaldik.
bir biz kaldik isvecliler gitti.
yasadiklarimizin taniklari,
bir biz kaldik, ingilizler gitti.
bizim ulkemizin cekip cikaracak bizi,
bir buyukelciligi yok burada,
degil mi ki bir ulkenin kendisinde,
buyukelcilik olmaz, oyleyse,
kim kurtaracak, kim kurtaracak bizi?
vıı
kan akan nehirlerde ceset kokulari
akdeniz`e dokuluyor asi`nin sulari,
asi demisiz, tersine akar,
kanli akar tersine akintisinin...
akdeniz`e birakir olulerimizi,
dagitir ceset kokusunu akdeniz`e,
bu koku, bu kan kirmizi ceset irmagi,
akdeniz`i boyayacak once kirmiziya,
atlas okyanusu`nu, hint okyanusu`nu,
pasifik`i ve de antarktika`yi,
buzullari eritmeye yetecek koku,
boyayacak kirmiziya once buzullari...
sular altinda kalacak kanli sular altinda,
bu cag, bu icinde mahsur kaldigimiz cag.
vuruldu degil mi ki beyrut feneri,
tum fenerleri, lambalari dunyanin,
sokak lambalari,
karanliga burunecek.
vuruldu degil mi ki yetimhane,
tum cocuklari dunyanin,
hem de tum cocuklari,
yetim kalacak.
vııı
yagisli kislar kuru yazlar,
sert gecen kis lubnan daglari`nda,
animsayacak bugunleri,
ustumuze sicrayan kani,
animsayacak yikik beyrut feneri,
kan cicekleri acacak oyuklarda,
yediverenler, kardelenler.
animsayacak hepsi animsayacak.
yanina kalmaz, kalir mi kalmaz dunyanin jandarmasi amerika!
yanina kalmaz, taseron orgutunun, birlesmis milletler?in!
bir bomba alacagimiz var, iki bomba, uc bomba!
bir kelle alacagimiz var, iki kelle, uc kelle!
yanina kalir mi kalmaz, kalir mi kalmaz...
ıx
senin kralligin neye yarar,
ey petrol seyhi neye yarar,
sasar misin birgun devrildiginde,
el uzatmadigin insanlarca,
suudi krali`ymis, kral imis...
krallar ne icindir, ne icindir?
devrilmek icindir, devrilmek icin...
demeli artik bir atasozu:
devlet, bir devlet, terorist olursa,
baskaldirmak duser insanlara!
x
bu sedirler ne savaslar gordu,
2000 yillik omurlerinde.
ozenle hazir ettikleri igneleri,
nice somurgecinin bogrunu deldi.
halkalarina eklediler yillari,
bir bir yitip giderken olumluler,
bir dali kopardiniz, hadi kopardiniz,
govdesine yetmez ki omrunuz...
siz gittiginizde sedir agaclari,
daha bir yaklasacaklar goklere!
ve izin vermeyecekler bir daha
lubnan`imdan ucaklarin geçmesine!