alışveriş olgusunun "eş dost tanış" alışkanlığını yerle bir eden, kapitalist üretim ilişkilerinin son halkası olan süpermarket uygulamasının mümkünsüz kıldığı davranış. alışverişimizi yaptıktan sonra kasaya yanaşırız ve kasada daha önce hiç tanımadığımız bir insanın sabah akşam karşısına çıkan bütün insanlara söylemeye mecbur bırakıldığından samimiyetsizce söylediği "iyi akşamlar" cümlesine de "iyi akşamlar" diyerek cevap veririz. elbette ki, kendi işini yapmayan bu insana "hesaba yazıver" diyemeyiz ve öylece alacağımızı alıp evimize döneriz. kapitalizmin insanları bölerek kendi içine kapatması, bireyselleştirme yalanları altında yalnızlaştırması böyle bir şeydir işte. bir süre sonra, atomize insanlar formatında yürür oluruz caddelerde. akşam olunca da bir iki tur atmak için sokağa çıkarız. muhabbet edecek kimsecikler de yoktur nedense. kim bilir, uyurken de kredi kartımıza mı "iyi geceler" demeliyiz?
migros'ta hesaba yazıver demek
sosyal deney olarak yapılması gereken hareket. elbette kasiyerlerin bu durum ile bir alakaları yok ama verilecek olan tepkiler evlere şenlik olacaktır.
(bkz: bana müdürü bağla)
(bkz: bana müdürü bağla)