kim tarafından ortaya atıldığı bilinmemekle birlikte, hayata ayna tutan özlü bir sözdür.
pek çoğumuz, mutluluğun bir şeyi elde etmeye ya da bir şeyi kaybetmeye endeksli bir olgu olduğunu düşünürüz ve bu yanlış inanç kalıbına dair hırslı ya da tutkulu planlar yaparız. bu planlar, yaşadığımız salt gerçek olan şu an'ı kaçırmamıza neden olur ve günden güne bizleri yıpratır. zaman içerisinde kendimizi yorulmuş ve eskimiş buluruz. oysa mutluluk, dış faktörlerin etkisini tamamen reddetmemekle birlikte (keza evinde yangın çıkan bir insandan da mutluluk beklemek bir hayli abartı olur) insanın şimdide ve burada yaşamaya başlayabileceği bir seçim olmak ile birlikte hayatın değerini bilmektir. bunda huzur vardır. ha bu demek değildir ki "herkes pasifize birer yogi olsun ve gerçeklere gözünü kapasın". sadece kötü diye nitelendirdiğimiz hadiselerin de aslında hayatın doğal birer parçası olduğunu kabullenmemiz bizleri biraz daha dingin, gerçekçi (diyalektik = iyi/kötü = yaşamsal gerçeklik) ve doyumlu yapacaktır.
mutluluk bir gün elde edilebilecek bir şey değil bir yaşam yoludur
klasik cümle kalıpları içinde en mantıklı olanlardan biri. hayat seçimlerden ibarettir gibi bir şey.