sürekli olarak aranan, yazılan, çizilen ama bir türlü nihai kesinliğe ulaşmayan yol ve yöntemlerdir.
kendimce şu çözümleri buldum:
* dedikodudan uzak durun. onun arabası, falancanın kızı, diğerinin oğlu, komşunun kavgası sizi gerçekten, ama gerçekten ilgilendirmiyor.
* belirlediğiniz programlar haricinde televizyon açmayın. hele bazı insanlar sırf ortamda ses olsun düşüncesi ile evin orta yerinde kendi kendine konuşan bir varlık olarak konumlandırıyorlar bu aleti; bunu yapmayın.
* hayatın hengamesinde kendinize zaman ayırın. kendinize zaman ayırın derken, yaptığınız bu zaman ayırmada da yine kalabalığa karışmayın. saplantı haline getirmeden geçmişinizi düşünmek, indiğiniz dipsiz kuyuda ip aramak ya da tam tersi geleceğe dair "geçmişinize ve kim olduğunuza dair" planlar kurmak bile, hiçbir şey yapmasanız bile evladır.
* bazı insanları boşuna düzeltmeye çalışmayın. siz onları yukarı çekeceğinize onlar sizi çukurlarına çekerler. bir deneyin, iki deneyin, baktınız olmuyor, e gayrı yol verin.
* nefes alın. şu hayatta su ve güneş ile birlikte en değerli şey, ya da doğru ifadeyle, en mutlak farkındalık, nefes aldığının bilincinde olmaktır. nefes aldığının farkında olan suyu kana kana içer, yemek yerken mıy mıy aklı başka yerde olmaz, sadece yemeğini yer... anda yaşayın yani; zaten orada yaşıyoruz...
* affedici olun, kin tutmayın, biriktirip kendinizi patlatmayın; kendinizi de affedin... en çok da kendinizi sevin. bu bencillk değildir, zira dünya içten dışa doğru dönmektedir. kendisini sevmeyenin başkasını sevmesi de acizce olur... ama kendisini sevenn başkasını sevmesi verici olur, cömertçe olur...
gibi, gibi, gibi...
(bkz: kitap okumak)