Yaşadığımız ülke sınırları içerisinde önemine veya anlatılmak istenilene bakılmadan, yaşanılacak sonuçları hesaba katılmadan, kadim insanlık tarihinin en etkili iletişim aracı olan küçük bir konuşma ve farklı bir etnik, dinsel, cinsel, düşünsel, bölgesel, sınıfsal gruba mensup olma, genel geçer kurallar ve kabul edilmiş/ettirilmiş düşüncelerin aksini söyleme durumunda karşılaşılabilecek, sonucu; ölüm, tecrit, sürgün, darp, çeşitli haklardan yoksun bırakma, yakma, itham etme, hakarete uğrama vs. ile sonuçlanabilecek eylemler bütünü.
İşin en can alıcı noktası bu durumun, bir haber spikerinin, belediye başkanının, kahvedeki Halil emminin, dernekteki tuncay abinin, okuldaki öğretmenin, bilmem kaç yıl önce yaşamış bir komutanın, bir din adamının ağzından çıkan bir sözle, onlarca yıl önce yazılmış, çizilmiş eserlerde yazan bir cümleyle, bir gazete başlığıyla ve daha sayılabilecek, insanlık öğretisinde ve bir defalık yaşayacağı hayatında yeri olmayan/olmaması gereken bir nedenden gelişebiliyor olması.
Sonra da insanlar hayatlarına kaldıkları yerden hiç olmamış gibi devam edebilmektedir.
Biraz hafızamızı kurcalarsak bu şekilde meydana gelmiş bir sürü olay hatırlayabiliriz diye düşünüyorum. Saygılarımı arz ederim. Tak.