hakkında berbat anı ve izlenimler bırakan partiler.
şimdi eminim fanatikleri vardır ve kızacaklardır ama ben yine de yazmak ve rahatlamak istiyorum... sene 2000, aylardan ekim, hatta ekim'in 4'ü. lan nasıl hatırlıyorsam... `anadolu üniversitesi`'ni kazanmışım. karakter olarak biraz `avrupa yakası`'nın rocker çaycısına benziyorum. çok değil biraz ama. taşradan gelmişim hacım yani. 6 yıldır dinlediğim kadarıyla bir miktar `rock` kültürüm falan var o zaman için. iyi kötü org çalarak kendi çapımda melodiler falan bile uyduruyorum.
neyse, gittik parti alanına. `radyo a` açmış kolonları. kafamda öyle bir ideal yaratmışım ki üniversite hakkında muhteşem bir şey bekliyorum. ilk başta `bon jovi`'nin `it's my life`'ını çaldı. dedim "eh idare eder"... devamını bekleyelim. millet tepiniyor ama... elde içkiler falan... rahat yani herkes... lan, 10 dakika geçmedi müzik club'a döndü. yiyişenini mi ararsın, biraz daha coşsa sevişenini mi ararsın "allahım diyorum ben nerdeyim"... neyse ki o an "eh madem ortam buysa biz de buna uyalım" moduna girenlerden olmadım. bunu yapsaydım, eminim hayatımın kader anlarından biri olurdu... öte yandan, 3 kız 3 erkek gelmişiz, haliyle çömeziz, birbirimizi de yeni tanıyoruz... oha, bir baktım, yanımda geldiğim kızlardan biri striptize benzer hareketlerde bulunuyor. bir de bana doğru yapıyor bu hareketi. muhtemelen iş atıyor "gel sen de eğlen" modunda; çok sonradan anladım... lan biri sarkacak, eh bir de bununla beraber geldin ortama, biri bir şey dese dalan da sen olacaksın. öte yandan hatun da anam değil bacım değil sevgilim değil(yanlış anlamayın, kaç sene önceki zihniyetimin saflığıyla yazıyorum bunu, (şimdi olsa bana ne ne bok yerse yesin) yapma da diyemiyorsun; ortamın bir de böyle kim kime dum duma şeffaflığı var; ne haddine! sonuç olarak: üniversite ile ilgili büyün hayallerimin ilk çarptığı duvar oldu o parti.
üniversite eşittir club, drug ve sex baby...