kendi anlayışını "atonal felsefe" olarak tanımlayan düşünce insanı. modern sanat hareketini felsefe ve estetik açılardan yorumlamaya çalışmıştır. hegelci bir anlayışla, `sanat geç kapitalist bir toplumda var olabilir mi?` sorusunu soruyor. 2. dünya savaşı sırasında, hitler ordularına yakalanma kaygısı içerisinde fransa - ispanya sınırında intihar ediyor.
walter benjamin
15 temmuz 1892'de berlin2de dünyaya gelen düşünce insanı. benjamin; berlin, freiburg im breisgau, münih ve bern'de felsefe öğrenimi gördü. 1920`de berlin'e yerleşerek edebiyat eleştirmenliği ve çevirmenlik yapmaya başladı. 1928`de sunduğu ursprung des deutschen trauerspiels (alman tragedyasının kökenleri) adlı doktora tezi frankfurt üniversitesi'nde geri çevrilince zaten pek sıcak bakmadığı akademik kariyerden bütünüyle vazgeçti. ernst bloch, theodor w. adorno ve bertolt brecht'in etkisiyle 1930'larda giderek marksizme yakınlaşan benjamin 1933'te almanya'yı terk ederek paris'e yerleşti. burada edebiyat dergilerine ve new york'ta adorno ve horkheimer tarafından yayımlanan sosyal araştırmalar dergisi'ne eleştiri ve denemeler yazdı. 1939 yılında, alman mülteciler tarafından yayımlanan bir dergide çıkan yazısı nedeniyle alman vatandaşlığından çıkarıldı. almanların fransa'yı işgal etmesi ve paris'teki evini gestapo'nun basması üzerine fransa'nın güneyindeki port-bou kentine kaçtı; burada polis tarafından gestapo'ya teslim edileceğini öğrenince 26 eylül 1940 tarihinde intihar etti. bu ölümü bertold brecht "hitler'in alman edebiyatına verdiği ilk ciddi kayıp olarak" yorumlamıştır.
20. yüzyılın en önemli Marksist estetikçilerinden ve kültür yorumcularından biri. bir sosyal üretim formu olarak sanatın önemini fark eden ilk kişi olduğu düşünülen Benjamin'n temel ve en ünlü eseri mekanik röprodüksiyon çağında sanat eseri adlı denemesidir. sanatsal üretimin maddi boyut veya yönlerine dair analizi, Benjamin'in çağdaş düşünceye olan en önemli katkısıdır. yeni kültürel koşulların yeni sanat türlerini veya formlarını talep ettiği teziyle frankfurt okulunun görüşlerine çok yaklaşan benjamin, adorno ve horkheimer tarafından kültürle ilgili analizlerinin yeterince diyalektik olmadığı gerekçesi ile eleştirilmiştir.
bertolt brecht ile yakınlaştığı için frankfurt okulu tarafından dışlanır gibi olduysa da ~o dönemde başta yabancılaşma olmak üzere benjamin ve frankfurt okulu büyük bir ayrışma içerisindeydi~ büyük ve tutarlı düşünceleri sayesinde frankfurt okulu'nun asla tam anlamıyla reddedemediği düşün insanı.