gezi olaylarında da benzer bir görüntüye rastlanmıştır. artık hükümetin zalim tutumundan bıkmış bir vatandaş sarhoş ve çırılçıplak bir şekilde atmıştır kendisini taksim`in abluka altına alınmış sokaklarına.
duygusal, cinsel açıdan kendi cinsine ilgi duyma durumu.
dünya sağlık örgütü hastalık listesinden çıkarttığı için uzun yıllardan beri hastalık denilmiyor batı kültüründe. ancak genel olarak özellikle doğu toplumunun en ötekileştirdiği kesimin başında gelir. genelde sapkınlık, sapıklık olarak görülmesinin en büyük sebebi dindir daha doğrusu dini yanlış yorumlayanlardır. oysa kapı komşunuz, okuldaki en favori hocanız, belki en yakın dostunuz, belki abiniz, ablanız gizli eşcinsel ve sırf bu önyargılardan dolayı gizli, yapayalnız ve zorlukla yaşamak zorunda kalıyorlar. başka bir dünya mümkün oysa...
dünya sağlık örgütü hastalık listesinden çıkarttığı için uzun yıllardan beri hastalık denilmiyor batı kültüründe. ancak genel olarak özellikle doğu toplumunun en ötekileştirdiği kesimin başında gelir. genelde sapkınlık, sapıklık olarak görülmesinin en büyük sebebi dindir daha doğrusu dini yanlış yorumlayanlardır. oysa kapı komşunuz, okuldaki en favori hocanız, belki en yakın dostunuz, belki abiniz, ablanız gizli eşcinsel ve sırf bu önyargılardan dolayı gizli, yapayalnız ve zorlukla yaşamak zorunda kalıyorlar. başka bir dünya mümkün oysa...
gün içinde yoğun kahve ve çay tüketeceğinizden akşamına mide ağrısı çekmenize sebep olacak durumdur.
güneydoğu anadolunun medeniyetler diyarı dedikleri şehir.
en son birkaç yıl önce gitmiştim. batının korkunç binalarından, avmlerinden filan yapmışlar. ne acı. poşulu, şalvarlı, mintanlı, muhtar çakmaklı silüetler birer birer azalmış, kültürü neredeyse yok olmak üzere.
bir şehri şehir yapan kendisine has yaşam kültürüdür. görsel estetiğinin insanların yüzüne yansımasıdır. yeditepeli istanbul nasıl ki beyefendiliğin, sanatın, musikinin başşehriliğinden artık koca bir varoş ve yozlaşmış bir yığına dönüştüyse diyarbekir de aynı kadere kurban olmuş üzgünüm ki.
neyse biz gene de ahmet kaya'nın dediği gibi söyleyelim, ? seni diyar, seni diyar, seni diyarbekir gibi düşünüyorum...
en son birkaç yıl önce gitmiştim. batının korkunç binalarından, avmlerinden filan yapmışlar. ne acı. poşulu, şalvarlı, mintanlı, muhtar çakmaklı silüetler birer birer azalmış, kültürü neredeyse yok olmak üzere.
bir şehri şehir yapan kendisine has yaşam kültürüdür. görsel estetiğinin insanların yüzüne yansımasıdır. yeditepeli istanbul nasıl ki beyefendiliğin, sanatın, musikinin başşehriliğinden artık koca bir varoş ve yozlaşmış bir yığına dönüştüyse diyarbekir de aynı kadere kurban olmuş üzgünüm ki.
neyse biz gene de ahmet kaya'nın dediği gibi söyleyelim, ? seni diyar, seni diyar, seni diyarbekir gibi düşünüyorum...
genelde göbekli ve bıyıklılardır.
bir denk gelemedik şöyle kaslı, karayağız, yakışıklı bir ahmet amcaya. neyse nasip tabi bu işler. (çok mu homoca olduuu)
bir denk gelemedik şöyle kaslı, karayağız, yakışıklı bir ahmet amcaya. neyse nasip tabi bu işler. (çok mu homoca olduuu)
en büyük klişesi `başkent olmasaymış, bi bok olmazmış` olan şehir.
edit: imla
edit: imla
bazı çiftlerin ise fantazilerini süsleyen role play.
- honey let`s have some frp(u: fantasy role play) tonight.
- sure, you be the doctor and me the patient.
(bkz: olaylar olaylar)
- honey let`s have some frp(u: fantasy role play) tonight.
- sure, you be the doctor and me the patient.
(bkz: olaylar olaylar)
yıllar sonra öğrenildiğinde `oha lan amuğa koyim harbiden öyle` denilen şeylerdir. `azimli sıçan duvarı deler` sözündeki sıçan kelimesi ile fare kastedildiğini bu yıl öğrenmiş olmanın burukluğu içerisindeyim.
bebe bisküvi ile şukela giden içecektir.