yazın en ortasındaki ay.
üreyip çoğalmak için fena bir yer değildir. çoğalmak derken sadece üremek anlamında değil. garbın frankfurt okulu varken bizim de Çemişgezek okulumuz olabilir.
bilinen ve mö. 4000 yıllarından başlatılan tarihi ile çemişgezek`in sürekli olarak önemli bir yerleşim ve konaklama yeri olduğu bilinmektedir. ilçenin isim kökeni ermeni orijinli bizans imparatoru çimiskes`e dayanan ilçe.
tunceli`nin tek sakin ilçesidir. ileride keppo ile birlikte buraya yerleşip müzik grubu kurmayı düşünüyoruz. buranın türkiye`nin avustralyası olduğuna dair kuvvetli bir inancım var.
tunceli`nin tek sakin ilçesidir. ileride keppo ile birlikte buraya yerleşip müzik grubu kurmayı düşünüyoruz. buranın türkiye`nin avustralyası olduğuna dair kuvvetli bir inancım var.
sanki türkiye`nin değil gibi duran il. mesela şimdiye kadar hakkari`li biriyle tanışmadım, plakası 30`dur, 30 plakalı bir araç görmüşlüğüm yoktur yaş olmuş 35 neredeyse. `hakkari nere lan?` diyesi gelir insanın ama sanki yoktur böyle bir yer ama gerçekte vardır.
normal şartlarda alınabilecek her şeyi en az iki hatta üç katına almak ile açıklanabilecek işgüzarlıktır. 7/24 çalışan, sürekli işleyen bu işletmelerin insafsızlığı, yurdum insanının `seni zor şartlarda yakaladım istediğim gibi geçiririm` mantığıyla özdeşleşmektedir. dinlenme tesisinde gece yarısı çalışan çaycının gözlerine hiç baktınız mı? uykusuzluktan ölmüş, sinir stres sahibi olmuş bir kimsedir zira patronu paragözdür, az elemanla çok para kazanmanın derdindedir.
yanlış başlık açtığınızı, açtığınız başlıkta harf hatası olduğunu bildiren yazar uyarısıdır. `olm döverim yanlış açma şunu`ya kadar yolu olmasından korkulmaktadır. düzelttim abi.
biraz pahalı olsa da fiyatının hakkını veren mekandır.
bir zamanlar amerika`nın en çok arananlar ve terör listesinde olup nobel barış ödülü alabilen tek insan. bu yönü ile kuşku doğurmaktadır zira nobel barış ödülü`nü emperyalizme hizmet etmeyenlere vermezler.
(bkz: diyaliz makinesi)
öğrenci dostu olan yiyeceklerin başında gelir.
tıp dünyasının haykırdığı acı gerçektir. bu bilgiyi edinmekte büyük fayda vardır.
trafik kazalarındaki ölümlerin en azından %60`ı, biriken idrarın kaza sonrası mesanenin patlayarak kana karışması yüzünden gerçekleşmektedir. siz siz olun, mümkünü mertebe mesanenizi boşaltarak seyahat edin.
trafik kazalarındaki ölümlerin en azından %60`ı, biriken idrarın kaza sonrası mesanenin patlayarak kana karışması yüzünden gerçekleşmektedir. siz siz olun, mümkünü mertebe mesanenizi boşaltarak seyahat edin.
(bkz: deneycilik)
şimdilerde tgrt haber, tgrt belgesel adı altında faaliyetlerini sürdüren medya kuruluşu.
şu dünyada sizi koşulsuz seven canlıların başında gelir. sizi doğumdan kendi ölümüne kadar her evrenizde koruyup, kuşatan ve kendince doğrultmaya çalışan kişidir. çalışmanıza rağmen sizi arayıp `paran bitti mi?` diyen kimsedir. o da yetmez, çocuğunuza dahi bakar. annedir, anadır, onun gibi yar olmaz, cennet onun ayaklarının altındadır. üzmeyiniz.
santral adı verilen bir bölgede çalışıyorsanız sürekli bir yerlerden telefon alıp bir yerlere bağlantı aktarıyorsanız değil kimin aradığını unutmak, şahsi görüşmelerinizde dahi sorun yaşayabilirsiniz. siz hiç kız arkadaşınızın telefonu `alo güvenlik` diye açtınız mı kendi cebinizden? (u: swh)
ne kadar eleştirsek de yerden yere vursak da -gidecek başka yerimiz yok- memleketimiz, vatanımız, ülkemiz. insan sevdiğini yerden yere vururmuş.
şimdi şahsen düşünüyorum da beni alıp hollanda`ya ışınlasalar sudan çıkmış balığa dönerim. hani nerede kokoreççi, hani nerede `nıcks` diye ağzından ses çıkaran insanlar, hani nerede kırmızı ışıkta karşıdan karşıya geçen insanlar, hani nerede `abi boyayım mı` diyen tipler. öyle ya da böyle, burada doğduk, burada öleceğiz. ülkemi ve insanlarını seviyorum, sorun bizi bize kırdıran politikacılarda.
şimdi şahsen düşünüyorum da beni alıp hollanda`ya ışınlasalar sudan çıkmış balığa dönerim. hani nerede kokoreççi, hani nerede `nıcks` diye ağzından ses çıkaran insanlar, hani nerede kırmızı ışıkta karşıdan karşıya geçen insanlar, hani nerede `abi boyayım mı` diyen tipler. öyle ya da böyle, burada doğduk, burada öleceğiz. ülkemi ve insanlarını seviyorum, sorun bizi bize kırdıran politikacılarda.
her şeyden önemlisi yangın ilk başladığında çalan alarmı umursamayan insanların ihmalkarlıkları bulunan yangındır. alarm sistemi `yalancı köyün çobanı` mevzusuna dönmüş, itfaiye ancak duman kokuları buruna geldiğinde aranılmış ve iş işten geçmiştir. olan tarihi değerlere olmuştur.
daha önce adı sanı duyulmamış bir kişinin, `bir gece ansızın gelebilirim` bile demeden hayatımıza ekonomiden sorumlu devlet bakanı olarak atfedilmesidir. bu kişi de kemal derviştir.
sağcı, solcu, dinci ya da gerici olduğu için değil de amerikancı ve avrupacı olmadığı için 28 şubat`a maruz kalan siyaset adamı. severiz ya da sevmeyiz ayrı meseledir ancak her şeyden önce bu gerçeği idrak etmek türkiye`yi, cia`yi, dış lobileri anlamak demektir. bu gerçek okunmadan türkiye ve dünya siyaseti anlaşılamaz.
şurasını samimiyetle söylüyorum: bu ülkede darbe yapanlar sizin ulusalcı, dinci ya da bilmem neci olduğunuza bakmaz, siz amerikancı mısınız değil misiniz, ona bakarlar. en azından 80 darbesi ile birlikte bu artık böyledir. çünkü türkiye nato üyesi olup kore`ye asker çıkardığından beri kademeli olarak amerikan güdümüne girmiş ve 80 darbesi ile bu durum tescillenmiştir. doğru bakıldığında kral son derece çıplaktır. 60`lardaki ve 70`lerdeki darbelerde ulusalcılıktan söz edilebilir çünkü bahsedilen tarihlerde türkiye yarı bağımsız bir ülkeydi hala.
necmettin erbakan başlığı altında bunların yazılması alakasızdır demeyin, aslında kendisi hakkında ıskalanan en büyük gerçek ve alınması gereken en büyük ders budur.
şurasını samimiyetle söylüyorum: bu ülkede darbe yapanlar sizin ulusalcı, dinci ya da bilmem neci olduğunuza bakmaz, siz amerikancı mısınız değil misiniz, ona bakarlar. en azından 80 darbesi ile birlikte bu artık böyledir. çünkü türkiye nato üyesi olup kore`ye asker çıkardığından beri kademeli olarak amerikan güdümüne girmiş ve 80 darbesi ile bu durum tescillenmiştir. doğru bakıldığında kral son derece çıplaktır. 60`lardaki ve 70`lerdeki darbelerde ulusalcılıktan söz edilebilir çünkü bahsedilen tarihlerde türkiye yarı bağımsız bir ülkeydi hala.
necmettin erbakan başlığı altında bunların yazılması alakasızdır demeyin, aslında kendisi hakkında ıskalanan en büyük gerçek ve alınması gereken en büyük ders budur.
necmettin erbakan çizgisine yakın bir siyasi görüşü olan, milli ekonomi modeli ile gündeme gelen siyaset adamı.
`boku yedik` demenin elazığ versiyondur.
söz söylerken lafı dolandırıp kıvıran eşe dosta söylenen kinayeli cümle.
şu devirde insanın başına gelebilecek en sıkıntılı işlerden biridir. akıllı telefon çıktı çıkalı sıkça yaşanmaya başlamıştır. akıl kullananda mı yoksa telefonda mı noksan, bilinmemekle beraber en iyisi ata yadigarı yöntemleri kullanarak bir deftere numaraları kalemle yazmaktır. bir de karşınızdakini inandıramazsınız numarasını yanlışlıkla sildiğinize, çay demle gitsin üzerine.
(bkz: geç bu ayakları)
(bkz: hep öyle derler zaten)
(bkz: vallahi yanlışlıkla sildim)
(bkz: geç bu ayakları)
(bkz: hep öyle derler zaten)
(bkz: vallahi yanlışlıkla sildim)
mart 2013'te asgari ücretle ilgili soruları yanıtlayan çalışma ve sosyal güvenlik bakanı faruk çelik in dalga geçercesine söylediği cümledir.
alıntı) ---
Geçinemez diye bir şey yok, tabi geçinirsiniz. Niye geçinemeyeceksiniz? Eğer ona mahkumsanız 800 lirada büyük paradır. Geçinirsiniz. Netice itibariyle peynirin kilosunun fiyatı belli, ekmeğin fiyatı belli, yediğiniz zeytinin fiyatı bellidir. Bunu istismar etmemek gerekir.
--- alıntı) ---
alıntı) ---
Geçinemez diye bir şey yok, tabi geçinirsiniz. Niye geçinemeyeceksiniz? Eğer ona mahkumsanız 800 lirada büyük paradır. Geçinirsiniz. Netice itibariyle peynirin kilosunun fiyatı belli, ekmeğin fiyatı belli, yediğiniz zeytinin fiyatı bellidir. Bunu istismar etmemek gerekir.
--- alıntı) ---