vakti zamanında (u: yanılmıyorsam 2000`li yılların başlarıydı) iran dış işleri bakanının türkiye hakkında yaptığı bir beyanata benzeyen kılıçdaroğlu tavrı. bakan aynen şunu dedi: `türkiye her yere mavi boncuk dağıtmaktan, her yere göz kırpmaktan şaşıya dönmüş bir ülke. bir yanda avrupa birliği diğer yanda islam konferansı örgütü, bir yanda nato diğer yanda filistin hamiliği`... şimdilerde recep tayyip erdoğan buna bir de şangay ekledi ki çay demle. işte, kemal kılıçdaroğlu`nun yaptığı da böyle bir şey: aynen türk dış politikası şaşılığı, her yere mavi boncuk dağıtmak. allah sonumuzu hayır etsin.
insanların egsoz kokusuna doya doya spor yapmasına olanak tanıyan ultra zeka isteyen bir girişimdir. bilindiği gibi akciğer bronşları en çok spor yaparken açıktır. maç yaptıktan sonra yakılan ilk sigaranın etkisini çoğu insan bilir. yolun kenarına koşu yolu yapmak bildiğin cinayettir.
kaytarmayı ve iş güzarlığı daha küçük yaşta çocuğuna öğreten ebeveyndir.
2005 - 2010 türkiye`sinde kelimenin tam anlamıyla furya olan, hemen her köşe başında açılan, ucuz malların satıldığı dükkan.
avrupa`da fırtına gibi esen trabzonspor`u ziraat türkiye kupası`nda sürpriz bir şekilde eleyerek dikkatleri üzerine çeken takım.
umutsuz vaka niteliğindeki kişilerin yaptığı hareket.
çevre felaketine neden olmasından korkulan çılgın proje.
http://www.konuthaberleri.com/kanal-istanbul-yapilirsa-eski-halic-geri-gelir-42202.htm
http://www.konuthaberleri.com/kanal-istanbul-yapilirsa-eski-halic-geri-gelir-42202.htm
biraz daha çıldırırsa türkiye`yi ortadan ikiye bölecektir. samsun`dan mersin`e yeni bir kanal neyim açarlar, aman diyelim.
başkenti sana olan, kahvesi ile ünlü ülke.
80`li yıllarda fiş alımını özendirmek için yapılan kamu spotunun (o zamanlar adı kamu spotu değildi illa ki) başarılı ve tutmuş sloganı.
90`lı yılların sonunda tamam sustum şarkısıyla müzik dünyasına şık bir giriş yapan müzik grubu.
lunaparklarda ortadan uca doğrusu etkisi daha çok artan gemi şeklinde eğlence aracı.
90`lı yılların ortalarına kadar çok moda olan, beyaz üzerine mavi çizgili olanları meşhur olan pijamadır. bir dönem avrupa yakası`ndaki gaffur karakteri ile yeniden hortlamıştı.
yakıt tasarrufu için devlet tarafından herkese ücretsiz dağıtılması gereken, vücut sıcaklığını koruma konusunda ciddi anlamda başarılı iç çamaşırı.
çayı dünyada ün yapmış karadeniz ili. son zamanlarda derelerinin üzerine kurulan heslerle gündeme gelmektedir.
kurtuluş savaşı ile alakadar olan sözdür. efendim, itilaf kuvvetleri anadolu`yu işgal ettiğinde karaman dolaylarında bir dağın eteğindeki binlerce koyunun boynuna gece fener asarlar. düşman askerleri dağın eteğinde binlerce türk askerinin kendilerine taarruza geçtiğini sanır ve geri çekilir. bu söz de bu olaydan sonra türemiştir.
`yalayın` kısmıyla ne kastettiği konusunda manidar kinayeler kazanan cümle.
parmak arasında huylanması olanların bir türlü giyemediği terlik. (u: evet bu benim)
insansız hava aracı ile pizza siparişini havadan eve taşıyan alet. motor kuryeler duruma tepkili, şaka değil gerçek. sanırım hayatımızın bir parçası olacak.
drajenin olabileceği en sağlıklı haldir.
70`li yılların sonundan bu yana, maraş`ta, çorum`da oynanan oyunun son yıllarda yeniden hortlamasıdır. bölücü dediğin kişiler bunlardır ki insanları dürüstlüklerine, insanlıklarına göre değil de mezheplerine ve ırklarına göre değerlendirip `benim hırsızım iyidir` diyen pislikleri yüceltirler.
pişmanlık yasası denilen bir illet olduğu müddetçe sıkça karşılaşılacak hadisedir. oh ne ala memleket, vur, kır, öldür, yak, yık, tecavüz et `çok pişmanım` de.
teskeresini alan askeri hürgeneral olmadan az evvel devrelerinin nizamiye çıkışında dövmesine yarayan alet. `şınav vaziyeti alll, plakan kadar, sayyy`... ne günlerdi be.
aradığınız 444`lü numarayı kullanan firmanın son derece cimri bir firma olduğunu anlamaya yarayan bant kaydıdır. ulan, `türkiye`nin anasını ağlatan bir bankasın, mali yılbaşı değil, bayram değil, seyran değil bu ne yoğunluk, alsana birkaç eleman` diye söylettirir telefonun ucundakini. hem orada çalışanlara da yazık bu ne be 10 dakika bekletilmez ki!
yurdum laboratuvarlarının ve öğrencilerinin imkansızlıkları dahilinde olabilecek türden bir iştir. kurbağa yakalamak için derelerde paçalarını sıyırıp gezmeye vakti olmayan öğrencilerin bu açığını dolduran fırsatçılar mutlaka vardır memlekette.