arada sırada solcu, arada sırada akp`li olabilen, bir de üzerine ramazan sohbeti edebilen bir arkadaşımız. şaka ya, öyle arkadaş olur mu lan?
kız tavlamak için yapılan büyü.
başımıza nihat doğan gibi birini bela eden kişidir.
insanların hız ve hızın tutkusu konusunda dünyayı ve ruhlarını geride bırakmasının doğal sonucudur. her yere manyetik alan dayarsan, her yerden bir frekans şurada burada dolaşırsa kulak dediğimiz organ daha büyük olmak ister ama buna bir anda şak diye gücü yetemez, belki sağır olmayı seçer. yoksa alheizmer böyle bir şey mi?... o kadar bilgiyi yüklediğin beyin bir yerden sonra `lan daha sanayi devriminden 250 yıl - 5 10 kuşak geçti bu neyin hızı yetişemiyorum?` diyor olmasın?
devlet memurlarının da nöbet sistemi dahilinde içinde yer alabildikleri hengamedir. nöbete yakın arkadaşları çağırmak da bir yere kadardır.
ölceğini bildiği halde gülebilen tek varlık. ayrıca sanıldığı kadar akıllı değil. bir ağacın nisan ayında filizleneceği kesindir ama iş bu mahlukatın 5 dakika sonrasına akıl sır ermez.
kadıköy rıhtımında palta (bi gel la) ile birlikte oturduğumuz, o günden bu yana bir hayli zaman geçmesine rağmen yine buralarda birlikte olduğumuz kişi. (dördüncü kişiyi hatılrıo musun)...
yaklaşık olarak 6-7 yıldır sözlük alemlerinden tanıdığım, bundan 5 sene önce kandilli rasathanesi nde tanıştığım ve aklımda hep o güzel fotoğraflarla kalacak güzel insan. o değil de şaka bir yana bu adamın harika bir fizikçi olmasından ve acayip işlere bulaşmasından korkmuyor değildik; topluca.
sadece ramazanlarda değil bütün yıl boyunca yapılması temenni edilen börek desen börek değil, lokum desen lokum değil, o kadar ki güzel bir yiyecek. şimdi anlıyorum "ramazan pidesi alıp eve gelemeyen çocuğun" babasından gördüğü ızdırabın nedenini.
biz uzayı da iyi biliriz demesinden korkulanların kurduğu cümle. halbuki ` dünyalı da olsa uzaylı uzaylıdır ` bir yerde.
prof. dr. yılmaz büyükerşan `ın cim city oynarcasına yönettiği güzel şehir. şuraya heykel, buraya park, şuraya gondol, buraya düşünen adam...
ilk olarak 17 nisan 2008'de açılan, güzel bir ivme yakalamasına rağmen teknik yetersizliklerden dolayı 2009 yazında kapanmak zorunda kalan sözlüğümüz. aradan bunca zaman geçmiş olmasına rağmen içimizde bir ukte olarak kaldığı; her şeyden önce bu işi severek yaptığımız için 17 temmuz 2013 itibari ile nostaljimizi canlandırarak kaldığımız yerden devam etmek adına bir başlangıca girişiyoruz.
tıpkı ilk kurulduğumuz zaman olduğu gibi bir "yazılar cenneti"ndense keyifle okunan metinlerin üretildiği, bir "yazarlar bolluğundansa" birikimli insanların yazar olduğu, keyif verici bir zemin oluşturmayı hedefliyoruz ve bu hedef doğrultusunda, sözlüğümüzün kaliteli kalemlerin nefes alabileceği bir çekim merkezi olabilmesi için yazarlardan dilbilgisi ve imla kurallarına uymalarını önemle talep ediyoruz.
her sözlük gibi biz de büyümek isteriz ama gelişi güzel değil... iki kelimeyi bir araya getiremeyenlere yazar sıfatı vererek sözlüğü bollaştırıp başka hesapların peşine düşerek değil... niceliği değil niteliği önemsiyoruz... bir kere yaptık, bir kere daha yapabiliriz. güzel ve keyifli bir ortam yine kurulabilir. şimdiden hoş geldiniz.
(bkz: sözlük formatı)
tıpkı ilk kurulduğumuz zaman olduğu gibi bir "yazılar cenneti"ndense keyifle okunan metinlerin üretildiği, bir "yazarlar bolluğundansa" birikimli insanların yazar olduğu, keyif verici bir zemin oluşturmayı hedefliyoruz ve bu hedef doğrultusunda, sözlüğümüzün kaliteli kalemlerin nefes alabileceği bir çekim merkezi olabilmesi için yazarlardan dilbilgisi ve imla kurallarına uymalarını önemle talep ediyoruz.
her sözlük gibi biz de büyümek isteriz ama gelişi güzel değil... iki kelimeyi bir araya getiremeyenlere yazar sıfatı vererek sözlüğü bollaştırıp başka hesapların peşine düşerek değil... niceliği değil niteliği önemsiyoruz... bir kere yaptık, bir kere daha yapabiliriz. güzel ve keyifli bir ortam yine kurulabilir. şimdiden hoş geldiniz.
(bkz: sözlük formatı)