` insan nasıl insan oldu ` adlı ve say yayınları`ndan çıkan kitaptan daha detaylı bilgi alınabilir.
beni takip edin derken, müşteride yarattığı algıya göre değerlendirilecek olan mağaza görevlisidir. gerçekten itici geleni de vardır, size empoze etmeye çalışmadan yardım etmeye çalışanı da.
kapitalizmin nimetlerinden yararlanılan her ortamda, adının ne olduğu pek de önemli olmayan paylaşma organizasyonu.
artık tek esprisi, işverenin, üzerinden ne kadar sigorta primi ve vergi ödemek konusunda razı olacağı parasal matrahı tayin etmektir.
rakibini küçümsemenin, hafife almanın, ortaklık yapıldığı süre içinde tanımamış olmanın, hezeyanla söylem haline gelmiş, inandırıcı olmayan ifadesidir. gözden ırak olan gönülden de ırak olur ama mesele zaten bu değildir. çok daha derindir, uzaklardan dillendirilmeyen ama toplumun gözünün önünde cereyan eden eylemler durumu gayet de açık olarak anlatmaktadır.
insanı isyan ettiren, sanallık sonucu olan yetersizliğe karşı, o anda somut olarak davranışları kısıtlayan ve çileden çıkaran bir durumdur.
aslında iyi ironi olmuş. o niyetle söylenmemiş olsa da. genel müdürlük seviyesinde idare ediliyor zira. keşkeler de çoğalıyor bu arada.
olunması en zor olan, olanların da gün geçtikçe azaldığı canlı türü.
ülkedeki her kesimden insanın bir durup dinlediği, şarkılarında insana dair olan ne varsa tasavvufi bir derinlikte anlattığı, kendisini topluma mal etmiş, özlenilen bir büyük değerdir.
gündemdeki anlamı ve sonucun ne olacağı belli değil. tartışılabilir de. ancak literatüre keskin ve derin bir anlam kattığını söylemek mümkündür.
koskoca bir yalandır. seçenekler kısıtlı iken ve değiştirmek mümkün değilken, hep aynı şeylerin yapılması, farklı sonuçlar ve beklentiler içinde olunması, einstein`ın aptallık tanımını akla getiriyor ister istemez.
müthiş bir repliktir. ve gerçektir. zamanında ilgili bölgelerde askerlik yapmış olanlar iyi bilir bu gerçeği. katlanılması zor sonuçlar doğurabilir. kaldırmaz insan vicdanı sonra da.
egemenlik zenginlere mahsustur, bir amerikan filminde buna yakın anlamda bir cümle vardı. zenginler belirler, içinde asgari düzeyde bile olsa, insanlık yoktur. istatistikten ne farkı bunun. her şeyi rakamlara endekslersek, içimizdeki kalan vicdani kırıntılar da yok olup gidecek.
bir dönem kendi alanında efsaneleşen, kırmızı diye istenen biradır. muhabbet döndürür.
zorunlulukların direttiği ve bunun sonucu oluşan birliktelik.
güzel memleketimden düşündüren bir yazı. ahlaki değerlerin yıpranmış olması, bu duruma yetecek bir tanım olamıyor, ne yazık ki. çünkü kapitalizmin emperyal yanları, ne varsa sildi süpürdü toplumlardan. geriye neler kaldı merak ediyoruz.
başlangıcındaki gitar solosu ile alıp götüren, klasik olmuş, çok güzel bir şarkıdır. şarkıda anlatılanların yaşanıp yaşanmadığı ile ilgili tartışmalar vardır, bilinmemektedir.
ritmik bir melodisinin olması, şarkının sözlerinin ve anlamının önüne geçen, gerçekten güzel bir şarkıdır.
hak edene söylendiğinde, insanı acaip dolduran ve mutlu eden, her dilde söylenmesi güzel olan ifadedir. sonuçları herkeste farklı oluşumlara yol açar.
ne acıdır ki, asıl ölenin insanlık olduğu da, bu hızlı değişen gündemde arada kaynayıp gitmiştir.
çaresiz bırakan, her türlü oluşabilecek tepkilerin anlamsız kaldığı ve insana sorgulatan bir sessizliktir.
işletim sistemi olan ios ile diğer akıllı telefonların işletim sistemi olan android konusunda, konuyla ilgili olan tüm tarafların, dünya genelinde tartıştığı telefondur.
2014 yılının hediyesi gibi yazarı olduğum sözlük. mutlaka olması gereken yerinde olacaktır. daha zamanımız var. ve önümüzde daha çok yol var. haydi gayret.
yazarı olmaktan onur duyduğum sözlüğe, akıllı telefonumun ekranından da rahatça ulaşmak ve girilerimi göndermek istediğimi, buradan ilgili olan yöneticilere göndermek istiyorum. mobil uygulamasını ya da uyumluluğunu ayarlayabilirlerse eğer, muhteşem olacak.
hak ettiğinden fazla beklenti yüklenilen sabahtır. olması istenilen ile genellikle olan pek örtüşmez.