kibar olmaya çalışan insanların daha çok alafranga dedikleri oturaklı tuvalet.
`seninkisi baba da bizimki iskele babası mı` geyiğine konu olan şey.
leyla ile mecnun`da aksakallı dedenin mecnunun rüyasına ilk girişinde `yaz bu rakamları bir kenara lazım olur` diyerek losta şöyle bir selam çakmak için kullandığı sayılar.
dar manada emeğin üretimde kullanılması.
Türkiye`de istihdamın artmasını sağlamak amacı ile kurulmuş ilk resmi insan kaynakları yönlendirme kuruluşu.
işkur` a alternatif olarak çoğalan sitelerden biri, kısaca istihdam ofisi demek mümkün.
geriye kalan küçük kısmı fazlasıyla kapsayan etkidir.
ingilizce'de geçmişte yaşanan olayı anlatırken kullanılır.
ingilizce `koşmak` anlamına gelen `run` kelimenin past tense hali.
bir the cranberries şarkısı.
bir kasla kemiğe bağlanan fibröz bağ dokunun sert şeritleri.
ayak bileğinin arkasında topuğa tutunan, bacağın baldır kaslarının büyük tendonu.
aşil tendonunun adının kaynağı olan mitolojik kahraman.
her türlü şapşallığı yapabilecek olan kişi.
olasılığı olmayan, imkansız anlamındaki kelime.
ingilizce`de oyuncak anlamına gelen sözcük.
sadece istanbul değil bütün illerde yapılması gerekendir. insan oynanan oyunları kendi gözleriyle gördükten sonra hiç bir seçim sonucuna inanmıyor.
(bkz: dunkof)
orijinali almanca dummkopf'tur. türkçe karşılığı aptal kafa olan kelime.
kış aylarında bile evin içinde şortla geziyorsanız normal olan fatura.
yine sağa bakıp sola vurarak beşiktaşlıları üzen futbolcudur.
oyuncu, yazar ve yönetmen. seslendirdiği şiirleri de dinletir kendini.
bir şaşırma refleksi olarak da kullanılan cümle. devamında `ay inanmıyorum` tarzı cümleler gelmesi yüksek ihtimaldir.
insanın elindeki mal ve paraya çok güvenmemesini ve çalışarak üstüne koymaya çalışması gerektiğini anlatan söz. insan dediğin üretken, çalışkan olmalı ne de olsa.