türkiye'de ele yüze bulaşan meslek.
iki hack yapıp sosyal medya izlemenin adı özel dedektiflik olmuş.
(bkz: frida kahlo)
ömrü boyunca asla sevişmenin güzelliğini yaşayamayacak olan kafa.
abazan gelip abazan gitmeye mahkum, kadını meta, cinselliği fuhuş olarak gören, toplumda ayıplayıp fırsatını bulduğunda o ayıbı yaşama arzusunu gerçekleştirmek için abuk sabuk işlere kalkışan, cinselliğe abartılı anlamlar yükleyen bir kafa ve onun ifadesi.
abazan gelip abazan gitmeye mahkum, kadını meta, cinselliği fuhuş olarak gören, toplumda ayıplayıp fırsatını bulduğunda o ayıbı yaşama arzusunu gerçekleştirmek için abuk sabuk işlere kalkışan, cinselliğe abartılı anlamlar yükleyen bir kafa ve onun ifadesi.
1970'li yıllarda çekilmiş olan bir sadri alışık filmi.
(bkz: saffet beni affet)
aslı; "beceriksizleştirilen memurlar" olması gereken tanımlama.
ilk atandığım zamanları anımsadım. saçma sapan bir işleyiş görüyorsun... devlet dairesinde kulak adeta tersten tutuluyor. hayret ediyorsun. öyle ya, devlet dairesinde işlerin daha kusursuz olması gerekmez miydi? bir iki şokun ardından daha fazla dayanamayıp soruyorsun; "bunu böyle yapsak daha iyi olmaz mı"... işte bu soru tam bir dönüm noktası... eski memurların yüzünde ilginç bir ifade görüyorsun. ilk başta anlamıyorsun tabi bu ifadenin ne manalara geldiğini. bazen de sana "sen daha aday memursun, sen önce adaylığını hallet" falan diyorlar... zamanla anlıyorsun ki bu tayfa aslında senin söylediklerinin aynısını zamanında dile getirmiş, sana hak veren ancak zamanla yılmış, yıldırılmış, çoluk çocuk aile gideri derken sike sike düzene ayak uydurmuş, askerlikten bozma mantığa adapte olan ve söylediklerinin doğru olduğunu görüp yapacak bir şey yok diyen tayfa. adam zor bela binbir dereden su getirerek adapte olmuş, yıllarını vermiş bu uğurda; sever mi şimdi dünyayı kurtaran adamı?... kimi zaman da fikirlerini beğenmiyor ayakları yapıpı amirlere kendi fikriymiş gibi kakalayanına da denk geliyorsun... zamanla anlıyorsun ki meğer o kulağın tersten tutulması kastenmiş. yollar dolambaçlı olmalıymış ki birileri bundan istifade etmeliymiş; malın tarladan pazara gelene kadar onlarca el değiştirmesi gibi düşün...
boynunu büküyorsun en sonunda, vatan millet sakarya; kamu çıkarı, fazladan yanan bir lambanın devlete verdiği zarar, tüyü bitmemiş yetimin hakkı... her şeyin lafta olduğu ile yüzleşiyorsun... hiçbir şeyin düzelmeyeceğine inanıyorsun... hani eskiden iletişim okumuştun? kamera, fotoğraf makinesi kullanmayı öğrenmiştin? metin yazarlığı yapabiliyordun? öyleyse neden en alakasız adam kurumun fotoğrafçısıydı, neden abuk sabuk tipler müdürün ya da başkanın haberlerini web siteye geçiyordu? e web'ten de anlıyordun az buçuk? e ingilizcen ve bilgisayarın da vardı... neden sen tahsildar olmuştun, enformasyoncu olmuştun? ikili ilişkilerin iyi olmadığı için mi ya da dalkavukluk yapamadığın için mi?... beceri mi kaldı lan? böyle tastamam 7 yıl yaşadığını düşün. beceriksiz olmaz da ne olursun?
ilk atandığım zamanları anımsadım. saçma sapan bir işleyiş görüyorsun... devlet dairesinde kulak adeta tersten tutuluyor. hayret ediyorsun. öyle ya, devlet dairesinde işlerin daha kusursuz olması gerekmez miydi? bir iki şokun ardından daha fazla dayanamayıp soruyorsun; "bunu böyle yapsak daha iyi olmaz mı"... işte bu soru tam bir dönüm noktası... eski memurların yüzünde ilginç bir ifade görüyorsun. ilk başta anlamıyorsun tabi bu ifadenin ne manalara geldiğini. bazen de sana "sen daha aday memursun, sen önce adaylığını hallet" falan diyorlar... zamanla anlıyorsun ki bu tayfa aslında senin söylediklerinin aynısını zamanında dile getirmiş, sana hak veren ancak zamanla yılmış, yıldırılmış, çoluk çocuk aile gideri derken sike sike düzene ayak uydurmuş, askerlikten bozma mantığa adapte olan ve söylediklerinin doğru olduğunu görüp yapacak bir şey yok diyen tayfa. adam zor bela binbir dereden su getirerek adapte olmuş, yıllarını vermiş bu uğurda; sever mi şimdi dünyayı kurtaran adamı?... kimi zaman da fikirlerini beğenmiyor ayakları yapıpı amirlere kendi fikriymiş gibi kakalayanına da denk geliyorsun... zamanla anlıyorsun ki meğer o kulağın tersten tutulması kastenmiş. yollar dolambaçlı olmalıymış ki birileri bundan istifade etmeliymiş; malın tarladan pazara gelene kadar onlarca el değiştirmesi gibi düşün...
boynunu büküyorsun en sonunda, vatan millet sakarya; kamu çıkarı, fazladan yanan bir lambanın devlete verdiği zarar, tüyü bitmemiş yetimin hakkı... her şeyin lafta olduğu ile yüzleşiyorsun... hiçbir şeyin düzelmeyeceğine inanıyorsun... hani eskiden iletişim okumuştun? kamera, fotoğraf makinesi kullanmayı öğrenmiştin? metin yazarlığı yapabiliyordun? öyleyse neden en alakasız adam kurumun fotoğrafçısıydı, neden abuk sabuk tipler müdürün ya da başkanın haberlerini web siteye geçiyordu? e web'ten de anlıyordun az buçuk? e ingilizcen ve bilgisayarın da vardı... neden sen tahsildar olmuştun, enformasyoncu olmuştun? ikili ilişkilerin iyi olmadığı için mi ya da dalkavukluk yapamadığın için mi?... beceri mi kaldı lan? böyle tastamam 7 yıl yaşadığını düşün. beceriksiz olmaz da ne olursun?
birçok çocuğun babasından duymuş olduğu cümledir.
baba memurdur ya da işçidir. orta sınıf bir ailenin çocuğusunuzdur işte. sağda solda lüks arabalar görüp babanıza "baba neden bizim böyle arabamız yok" diye sorarsınız. zaman akar, bu soruların ardı arkası kesilmez... "baba neden?, neden, neden bizim evimizin ikinci katı yok"... artık baba büyüme vaktinizin geldiğini anlar ve iç geçirerek bu cümleyi sarf eder; "sen büyü, adam ol, daha iyisini yap"...
baba memurdur ya da işçidir. orta sınıf bir ailenin çocuğusunuzdur işte. sağda solda lüks arabalar görüp babanıza "baba neden bizim böyle arabamız yok" diye sorarsınız. zaman akar, bu soruların ardı arkası kesilmez... "baba neden?, neden, neden bizim evimizin ikinci katı yok"... artık baba büyüme vaktinizin geldiğini anlar ve iç geçirerek bu cümleyi sarf eder; "sen büyü, adam ol, daha iyisini yap"...
alakasız olacak ama akla küçükken babaların söylediği "sen büyü adam ol daha iyisini yap" sözünü getiren cümle.
yanlış bir tanım.
"milli" mi kaldı iradesi olsun?
"milli" mi kaldı iradesi olsun?
birçoğu cinsellik çağrıştırmaktan uzak olan şarkılardır.
pardon, adam inilti demiş.
pardon, adam inilti demiş.
dönemin şartları için -dönemin şartları "güçlü olanın ayakta kalması" iyi mi kötü mü & insancıl mı değil mi tartışmıyorum- son derece normal olan yağmadır.
her ülkenin krallıkla yönetildiği bir zaman diliminden bahsediyoruz sonuçta.
her ülkenin krallıkla yönetildiği bir zaman diliminden bahsediyoruz sonuçta.
bazı gece kulüplerinde olduğu söylenen erotik dans türü.
bir arkadaşım... hadi len oradan...
bir arkadaşım... hadi len oradan...
(bkz: striptiz)
20 yıl öncesine kadar tanık olmaya alışık olunan türkiye realitesiydi.
özal, demirel, ecevit, inönü, erbakan en aşina olunan simalardandı. türkeş'i nadiren görürdük. özal ile demirel adeta alışkanlık haline getirmişti.
(bkz: imamoğlu ve yıldırım'ın tv'de biraraya gelmesi)
özal, demirel, ecevit, inönü, erbakan en aşina olunan simalardandı. türkeş'i nadiren görürdük. özal ile demirel adeta alışkanlık haline getirmişti.
(bkz: imamoğlu ve yıldırım'ın tv'de biraraya gelmesi)
kimsenin bilmeyeceği yerdir.
bunu bilebilmek için tüm dünyayı karış karış gezmiş olmak lazım diye düşünüyorum. burada bahsi geçen yer "en" çünkü. ama şöyle bir mekan olabilir;
(bkz: helal gece kulübü)
bunu bilebilmek için tüm dünyayı karış karış gezmiş olmak lazım diye düşünüyorum. burada bahsi geçen yer "en" çünkü. ama şöyle bir mekan olabilir;
(bkz: helal gece kulübü)
(bkz: dünyanın en sıkıcı yeri)
isminden dolayı bilmeyene itici gelebilecek olan restoran adı.
pala, palalı, esnafımız gerektiğinde askerdir... sesli düşündüm...
pala, palalı, esnafımız gerektiğinde askerdir... sesli düşündüm...
2019 yılında gerçekleşmiştir.
aynı yıl içinde hindistan mars projesini açıklamış, çin ise ay'a insanlı araç göndereceğini bildirmiştir. böyle bir dünya işte.
aynı yıl içinde hindistan mars projesini açıklamış, çin ise ay'a insanlı araç göndereceğini bildirmiştir. böyle bir dünya işte.
eskiden gerçek aşkı şimdilerde cinselliği çağrıştıran kelime grubu.
aşk cinselliği barındırır mı barındırmaz mı tartışmayacağım. elbette ki barındırır ama amaç değil değil sonuçtur.
aşk cinselliği barındırır mı barındırmaz mı tartışmayacağım. elbette ki barındırır ama amaç değil değil sonuçtur.
bir şeylerin olmasına neden olan yargıdır.
seni allah'ın koruduğuna inanabilirsin ama allah'ın sana bir akıl da verdiğini ve onu kullanman gerektiğini anlaman lazım.
seni allah'ın koruduğuna inanabilirsin ama allah'ın sana bir akıl da verdiğini ve onu kullanman gerektiğini anlaman lazım.
(bkz: bize bir şey olmaz)
yeni nesil sözlük jargonlarından biri.
birçok sözlükte kullanılan ayar yollu bakınız cümlesi.
birçok sözlükte kullanılan ayar yollu bakınız cümlesi.